“Bu ülkede hiç mi güzel bir şey yok?” gazetecilere en yaygın yöneltilen sorulardandır.
“Hep olumsuz haberler veriliyor, neredeyse hiç güzel haber verilmiyor” şeklinde veryansında bulunanlar çok haklıdır. Maalesef ülkemizde güzel olana hasret kaldık. Topluma fayda sağlayacak iyi niyetle inşa edilen projeleri seyrek görür olduk.
Pandemi döneminde ortaya çıkan Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği (GİKAD) bir buçuk yılda o kadar çok projeyi hayata geçirdi ki, bunların anlatıldığı basın toplantısına giden herkes şok olmuştur.
Kısa sürede organize olup proje üretmek ve bu projelerin hayat bulduğu ve devamlılığının oluşturulduğu bir mekanizmayı yaratan GİKAD’ın yaptıklarını dinledikçe hepimizdeki mutluluk gözlerimize yansıdı. Bir basın toplantısı düşünün ki, tebessüm ve gülücüklerle en yakın zamanda yeniden görüşme dileğiyle sonuçlansın. İşte dün buna tanık olduk. İrade varsa sonucun güzel olacağı iyi bir örneğe tanıklık ettik.
İşkadınlarının öncülük ettiği GİKAD iş derneği olarak görülmemeye özen gösterirken her türlü girişimciyi çatısı altında toplayarak, kadını var etme hedefiyle yola koyulmuştur. Kıbrıs Türk kadınını hak ettiği yere getirme hedefiyle, kadınların her alanda etkin olması için bir buçuk yıl içerisinde örnek gösterilebilecek adımlar atıldı.
Bu övgülerin nasıl hak edildiğini de özetlemeye çalışayım.
Öncelikle ilk iş olarak ülke ve aile ekonomisine katkısı olmayan kadınları ekonomiye kazandıracak motivasyonlar üreten dernek, kırsal kesimde ev içinde yapılan üretimin pazarlanmasını sağlayacak kooperatif kuruldu. Üreten kadınlara hem iş, hem de yaptıkları işin pazarlanması süreçlerini takip eden kooperatif sayesinde her geçen gün piyasanın ihtiyaç duyduğu alanlara dönük üretim yapmaya odaklanıldığı ve ilk adımda hedefe ulaşıldığı net olarak görülüyor.
Ücretsiz dikiş makineleri temin edip eğitilen kırsal kesimde yaşayan kadınlara yapacakları işi de sağlayan dernek, böylelikle bazı ürünlerde ithal yerine yerli üretimle piyasayı rahatlatacak adımlar attı.
Ülkemizde kadınların en fazla kayıt dışı çalıştığı alanlardan biri de tarımdır. Tarım alanında işçi olarak çalışan kadınların üretici olmasının hedefiyle tarıma özel önem verildi. Aromatik bitkilerin yetiştirilip elde edilecek yağların pazarlanması odaklanılan alanların başında gelirken ülkemiz kültürünü yansıtan ağaçların fidelerini bile yetiştirecek girişimler başlatıldı.
Yeşil okul projesi yanında dernek yönetimini en fazla heyecanlandıran “tarım okulu” hedefidir. 1974 öncesinin ülkemizdeki tarım okulunun, Beyarmudu Belediyesi’nin de katkılarıyla, GİKAD tarafından aktifleştirilmesi için çalışmalar çoktan başladı bile.
Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, temsiliyetinin en düşük alanı olan siyasette de kadınların etkin varlığını artırma hedefi doğrultusunda siyaset akademisi de kurulacaktır.
Derneğin devamlılığını sağlamak amacıyla genç girişimcilerin olduğu bir yapılanmayı kuruluşundan itibaren hayata koyması, toplumsal fayda için uzun vadeli çalışma niyetinin göstergesidir.
GİKAD’ın, meme kanseri mücadele ve farkındalığı için Kıbrıslı Türk modacı Raşit Bağzıbağlı’nın tasarladığı tişörtlerinin tanıtımını da yaptığı basın toplantısında hepimiz de tişörtleri giyerek kampanyaya destek verdik.
Erkek egemen siyaset kurumunun yapmadığı ve hiçbir zaman önceliğinde tutmadığı noktalardaki başarılı adımlar GİKAD yönetiminin motivasyonunu öyle bir yükseltti ki, acaba hangi projeden bahsetmeyi unuttuk diye yönetim kurulu üyelerinin birbirlerine bakışlarındaki heyecana tanık olmak bile daha da güzel projelerin geleceğinin habercisi niteliğindeydi.
Güzel işler ve gerçekçi hedeflerle yolunu emin adımlarla yürüyen GİKAD’ın Başkanı İçim Çağıner Kavuklu’yu dinlerken ve diğer üyelerin gurur ve mutluluklarının yansıdığı yüzlerine bakarken ülkemizde güzel şeylerin olduğu ve güzelliklerin artırılabileceği ortamların varlığı umutları yeşertmektedir.