Asgari Ücret, işe yeni başlayan işçinin giriş ücreti olarak uygulanması gereken ancak üniversite mezunları dahil özel sektörde çalışanların çoğunluğunun boğazını tıkayan bir sistem ve utanca dönüştü.

Her asgari ücret belirleneceğinde kriterler tartışılıp farklı formülasyonlar önerilmesine rağmen gelecek altı ay içinde hiçbir şey yapılmayınca tekrar aynı sahneyi yaşar, aynı söz ve eleştirileri dinleriz.

Asgari Ücret Komisyonu toplantılarını canlı vermek için gelen kameraları görün temsilciler, miting meydanındaymış gibi bir ses tonu ve ifadelerle coşanlar kapalı kapıların ardına girerken çalışanlarda ümitli bekleyiş başlar ve sonra hüsran hızlıca geliverir.

Asgari ücretlinin yaşadığı sefaletin farkına varamayacak kadar gelir elde eden kişilerin kader belirleyiciliği üstlenmesi, aralarında iyi niyetliler olsa da doğru değildir. Asgari ücretin en az 4 kat geliri olan kişiler neye göre asgari ücreti belirleyebilir ki? Ne kadar denense de empati zor. İstatistiki veriler ve piyasa gözlemleri zaten varılan rakamların yansıması olmadığına göre, gerçekçi ve objektif değerlendirme kriteri eksik kalıyor.

Masadaki işçi temsilcisi Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu’nun asgari ücretin işveren temsileriyle Üstel arasında Başbakanlık’ta belirlendiği söylemi komisyonun anlamsızlığını ortaya koymaktadır. Serdaroğlu’nun bu yöndeki açıklaması farklı platformlarda yayınlanmasına rağmen karşı yanıt gelmemesi, yanıtlanmaması söylemi doğrular niteliktedir.

Asgari ücretin ülke gerçeklerinden uzak belirlenmesiyle ilgili görüşmelere teşrif edilmeden temmuz başında kira bedellerinin yükselmesi ve kira artışlarındaki oranlara baktığımıza taktir edilen yeni ücretin kira artışını bile karşılamadığı görülmektedir.

Kendinizi asgari ücret maaş alan ve kirada oturan bir kişinin yerine koyunuz. 1 Temmuz’da aldığınız maaş eski asgari ücret ama ev sahibi belirlediği yeni döviz üzerinden kira ücretini talep ediyor. Arz talep dengesi ev sahiplerinden yana olduğu için itiraz etmeyi denediğinizde “beğenmezsen çık” cevabıyla çaresizliğiniz artıyor.

Borçlanarak ilk artışlı kirayı öderken, gözünüz kulağınızda yeni asgari ücreti beklersiniz. Tahmin değil yaşanmış gerçek örnekler üzerinden ilerliyorum

İyi niyetli olarak, kiranızdaki artış oranı, marketteki fahiş fiyat yükselişleri, dövizin katlanarak artması karşısında buralardaki kaybınızı giderecek ve yaşamınızı devam ettirecek bir maaşın hakkınız olduğunu düşünürsünüz.

Hakkınız olması gerekenin dışında bir rakam tayin edenler açlık sınırında bile yaşamanızı size çok görüyor. Belirlenen yeni asgari ücret kiradaki artışı bile karşılayacak oranda olmayınca, yaşam seviyeniz asgari ücret komisyonu, hükümetimiz ve patronunuz sayesinde daha da düşüyor.

Asgari ücretlinin açlığa terkedildiği ve asgari ücretle maaş alanların günden güne arttığı ülkemizde maalesef bu hiçbir ekonomik örgütün gündeminde değildir. Çünkü bu yöndeki tartışma kar marjlarından düşmenin yolunu açabilir. Asgari ücretli de itiraz edemez işverenine. Çünkü işini kaybettiğinde daha insancıl maaşa başka bir iş bulamayacağı gibi, hazırda kaçak işçi olarak bu göreve talipler bol.