Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Meclis Başkanlık Seçimleri Krizi ile ilgili yaptığı bir yorumla ilgili Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından eleştirilmesi konusunda konuştu; “Biz erken seçim mücadelesine ilk günden destek verdik, CTP özeleştiri yapmalı.” dedi

ÇELER: BİZ BİR BUÇUK AY NE YAŞADIK BU ÜLKEDE VE BİR GECEDE NE OLDU?

Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan “Objektif” programına katılarak Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan Çeler, “Meclis Başkanlığı Seçimi Krizi”nde, Ziya Öztürkler’in 27 kabul oyuyla seçildiği son tur oylama ile ilgili yaptığı ve CTP’den ciddi tepki çeken açıklamaları hakkında konuştu.

Çeler, “Biz bir buçuk ay ne yaşadık bu ülkede? Meclis Başkanı seçimlerinde Anayasa’nın delik deşik edildiğini gördük, UBP’nin istikrarsızlığını gördük, 15-16 tur seçilmeyen Meclis Başkanları gördük. Ama bir anda, üstelik erken seçim heyecanının da yükseldiği bir ortamda, bir gecede muhalefetten “Biz yardımcı olmaya hazırız” açıklaması geldi, seçimler yapıldı ve Öztürkler seçildi” dedi.

Kadın hakları ihmali: Devletin yetersiz adımları toplumsal şiddeti tetikliyor Kadın hakları ihmali: Devletin yetersiz adımları toplumsal şiddeti tetikliyor

“İÇERİDEKİ HİÇBİR VEKİLİN ERKEN SEÇİM İSTEDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Tüm bu yaşananların ve seçim sonrası Meclis’te karşılıklı yapılan kutlamaların toplumu CTP ile ilgili makul bir şüpheye düşürdüğünü söyleyen Çeler, çünkü kendisinin de toplumun büyük kesimi gibi o son oylamadan da ret çıkacağını düşündüğünü kaydetti.

Çeler, “Ben 8.5 yıl Meclis’te vekil olarak görev yapmış, Meclis Başkanlığı seçimlerine de şahit olmuş bir Siyaset Bilimciyim. İçerideki hiçbir vekilin erken seçim istediğini düşünmüyorum. Muhalefetten bazı vekillerin de erken seçime gidilmemesi için evet oyu vermiş olabileceğini söyledim.” dedi.

“BEN TOPLUMDA OLUŞAN ŞÜPHEYİ DİLE GETİRDİM. BUNU DA YAPMAYACAKSAK NİYE SİYASET YAPIYORUZ?”

Kendilerinin olduğu gibi CTP’nin de bunu ispatlayamayacağını çünkü bunun bir gizli oylama olduğunu anlatan Çeler, toplumun büyük kesiminde uyanan bu şüpheyi dile getirdiğini söyledi.

Çeler, “Benim bunu dile getirmem hata mı? Eğer bizler özellikle kendisine sol ve sosyal demokrat diyen partiler, sadece karşı görüşte olanları ve partilerini eleştirecekse, kendi içlerinde ya da kendi düşüncelerine yakın olan partilerle ilgili hiçbir şey söylemeyecekse; o zaman neden siyaset yapıyoruz? O zaman bize ihtiyaç yok demektir” dedi.

“CTP’NİN ‘TOPLUMDA BU ŞÜPHE NEDEN OLUŞTU’ DİYE ÖZELEŞTİRİ YAPMASI GEREKMEZ MİYDİ?”

Toplumun genelinde oluşan haklı bir kuşkuyu dile getirdiği için “solda birlik” ya da “dayanışma” anlamında “tüm gemileri yaktı” noktasına getirilmek istendiğine işaret eden Çeler, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı.

Çeler, “Günlerdir bu konuyla ilgili CTP’nin üst düzey yetkilileri tarafından ağır şekilde eleştiriliyorum hatta bazılarının alay edercesine şeyler söylediklerini görüyorum. Ben eleştiri kaldırabilirim, cevap da verebilirim. Ancak CTP’nin günlerdir tüm hatlarıyla bana eleştiri yöneltmesi mi yoksa toplumda bu kuşkunun neden doğduğuyla ilgili kendi içinde bir özeleştiri yapması mı daha doğru olurdu?” diye sordu.

“İLK GÜNDEN İTİBAREN ERKEN SEÇİM ODAKLI MÜCADELEYE DESTEK VERDİK AMA BİZE HABER DAHİ VERİLMEDEN UBP’YE DESTEK ÇAĞRISI YAPILDI”

“Meclis Başkanlığı Seçimi Krizi”nin ilk gününden itibaren CTP’yi desteklediklerini, karşılıklı ziyaretler gerçekleştirildiğini, bu ziyaretlerde de basına açıklama yaptıklarını hatırlatan Çeler, birçok kesimin “sine-i millet” derken, kendilerinin “CTP Meclis’te kalmalı” dediğini de anımsattı.

“Biz CTP’nin içerde kalması gerektiğini söyledik. Erken seçime gidilmesi için yapılacak mücadeleye destek vermeye hazırız dedik” diyen Çeler, bu iş birliği çağrısının üstüne CTP MYK’sının toplandığını ve kendilerine haber dahi verilmeden UBP’ye “Beraber belirleyelim, destek verelim” çağrısı yapıldığını söyledi.

Çeler, “Bu ne kadar samimi bir duruştur?” diye sorarak, Şahraman’ın Erhürman-Cevdet Yılmaz görüşmesiyle ilgili sorusu üzerine de “Erhürman TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la Cumhurbaşkanlığı’nda neden görüştü, neden basına bilgi verilmedi ve sonradan basına açıklandı bilemiyorum. Tabi ben görüşmeye de karşı değilim, her kesimle görüşülmeli” yorumunda bulundu.

“ERKEN SEÇİME BU KADAR YAKLAŞTIRMIŞKEN HER ŞEYİN BİR ANDA TATLIYA BAĞLANMASI…”

Ülkede ekonomik sıkıntıların bir krize dönüştüğünü, insanların açlıkla karşı karşıya geldiğini, hayat pahalılığın ayyuka çıktığını söyleyen Çeler, böylesi bir ortamda toplumun, bu ortamdan sorumlu olanları erken seçime zorlamaktan neden vazgeçildiğini anlamak istediğini kaydetti.

Çeler, “İnsanlar köle gibi çalıştırılıyor, çocuklar eğitim alamıyor, hastaneye gittiğimizde doktor hemşire bulamıyoruz, alım gücü düştü, suç oranları artıyor, insanlar evlerinde yataklarında yakılıyor, sokakta öldürülüyor, trafikte bir bir canlar gitmeye devam ediyor, bebekler hastanede öldürülüyor… Bütün bunları yaratan ve bir de bir buçuk ay boyunca Meclis Başkanı’nı dahi seçemeyen bir hükümeti erken seçime bu kadar yaklaştırmışken, her şeyin bir anda tatlıya bağlanması bir tek beni düşündürmüyor değil mi?” diye sordu.

“KKTC MECLİSİ’NİN BİR ANDA İSVEÇ PARLAMENTOSU’NA DÖNÜŞTÜ”

Bir buçuk ay boyunca ağır kavgaların yaşandığı KKTC Meclisi’nin bir anda İsveç Parlamentosu’na dönüştüğünü söyleyen Çeler, bir kez daha kendisinin, toplumun şüphesini dile getirdiğini vurguladı.

Çeler, “Birbirimizle değil bunları yapmayanlara karşı mücadele etmemiz lazım, bunun için erken seçimi bastırıp getirmemiz gerekirdi” dedi.

Editör: Melihat Haksız