Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, BM üyesi ülkelerin KKTC’yi artık tanıması gerektiğini kaydederek, KKTC’nin tanınmasının, Kıbrıs meselesindeki kördüğümü çözeceğini belirtti.
Kıbrıs meselesini ve Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını yılmadan usanmadan anlattıklarını ifade eden Şentop, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesinin bu çabaların somut bir ilk adımı olduğunu söyledi.
KKTC’nin er veya geç mutlaka tanınacağının altını çizen Şentop, “Kıbrıs Türk halkı müreffeh yarınlara kavuşacaktır. İçiniz rahat olsun. Anavatan Türkiye, her daim yanınızda duracaktır. Bu kutsal yolu alnı ak, başı dik bir şekilde sabırla ve inançla yürümeye devam edeceğiz” dedi.
15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki törende konuşan Şentop, KKTC’nin 39’uncu kuruluş yıl dönümü nedeniyle TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen KKTC’de bulunmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyduğunu söyledi.
Başta TC Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere anavatandaki 85 milyonun ve TBMM üyelerinin selam ve sevgilerini getirdiğini ifade eden Şentop, “Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun” dedi.
İstanbul’da gerçekleştirilen hain terör saldırısını lanetleyen Şentop, “Sizlerin de bu acıyı en derinden hissettiğinizi biliyorum” dedi. Hain saldırıda vefat edenlere Allah’tan rahmet, yararılara acil şifalar dileyen Şentop, “Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
Türkiye’nin büyük mücadelelerle, büyük zorluluklarla kıyasıya çarpışarak bugünlere geldiğini vurgulayan Şentop, aşmadıkları ve aşamayacakları zorluk olmadığını kaydetti.
-“Hainleri, kuklaları, kuklacıları da gayet iyi tanıyor, iyi biliyoruz”
“Maruz kaldığımız ihaneti, hainleri, kuklaları, kuklacıları da gayet iyi tanıyor, iyi biliyoruz” vurgusu yapan Mustafa Şentop, TC devletinin bu hain saldırının cezasını her yol ve yöntemle vermeye her zaman muktedir olduğunu söyledi.
Türkiye’yi huzursuz etmek isteyenlerin huzur bulamayacağının altını çizen TBMM Başkanı Şentop, “Türkiye’yi kimse yolundan alıkoyamayacaktır. Türkiye bölgesinde ve dünyada barış ve huzurun teminatı olmaya devam edecektir. Gelecek yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacaktır” şeklinde konuştu. Şentop konuşmasına şöyle devam etti:
“İlham kaynaklarıyla dolu şanlı tarihimizde, şüphesiz, Kıbrıs Türklerinin müstesna bir yeri vardır. Bu toprakların kadim sahibi Kıbrıs Türk halkının uğradığı zulümler karşısında gösterdiği mücadele azmi, inanç, vatan ve millet bağlılığı her türlü takdirin üstündedir. Tarih, Türk milletinin esaret altında asla yaşayamayacağını, vatanından ve bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini Kıbrıs Türkü’nün onurlu duruşuyla bir kez daha görmüştür. Nice kahraman Mehmetçik ve Mücahit bu uğurda şehadet mertebesine erişmiş, ‘ya istiklal ya ölüm’ diyerek, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığını korumuştur.”
-“KKTC, egemenlik sembolü olarak dünya sahnesindeki yerini aldı”
“Şükürler olsun ki sancak hiçbir zaman yere düşmemiş, ezan sesi hiçbir zaman dinmemiştir” vurgusu yapan Şentop, “Tam 39 yıl önce bugün ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının çatısı altında huzurla yaşayacağı egemenlik sembolü olarak dünya sahnesindeki yerini almıştır” diye konuştu.
Şentop, egemenlik, hak ve hukuk yolunda gecesini gündüzüne katarak, mücadele eden, hiçbir fedakârlıktan geri durmayan başta Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı, 1974’te tüm zorluk ve dış baskılara rağmen “Biz aslında savaş için değil barış için; yalnız Türklere değil Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz” diyerek, "Barış Harekatı'nın fitilini ateşleyen dönemin TC Başbakanı Bülent Ecevit’i ve bu harekatın gerçekleşmesi için iradesini en güçlü şekilde ortaya koyarak, Türk halkı tarafından mücahit olarak anılan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Kıbrıs Türk halkının var olma mücadelesinde emeği geçen şehadete yükselen Mehmetçik ve Mücahitleri" rahmet minnetle yad etti.
Türkiye olarak KKTC ile birlikte Kıbrıs meselesinin adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, Doğu Akdeniz bölgesinde barış ve istikrarın hâkim olması için on yıllardır yoğun çaba sarf ettiklerini ifade eden Şentop, şöyle devam etti:
“1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Anayasal düzenini 1963 yılında yıkan Rumlar, Türklere yıllarca zulmetmiş, müktesep eşit haklarını gasp etmeye kalkmışlardır. Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden sistematik katliamlarla Kıbrıs Türk halkının Ada’da azınlık statüsüne düşürmek için uğraşmışlardır.”
Bugünkü Rusya-Ukrayna sorununda etkili ve çözüme yönelik bir varlık gösteremeyen BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kurumların aldığı kararlarla Rumları çözümsüzlüğe teşvik ettiğini ve cesaretlendirdiğini dile getiren Şentop, Rumların on yıllarca çözümsüzlüğü elde bir kazanç sayarak, müzakereleri sonuçsuz bıraktığını, oyalama taktikleriyle boşuna zaman tüketilmesine yol açtıklarını vurguladı.
-“Zaman harcamak akıl karı değil”
“Onlarca sonuçsuz süreç denendikten sonra hala çıkmaz sokaklarda sonuçsuz olduğu baştan belli süreçlerde zaman harcamak akıl karı değildir” diyen Şentop, “Gelinen noktada Kıbrıs Türk halkının 1960 yılında teyit edilen müktesep egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabul ve tescil edilmesi bir temel esas olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ancak bundan sonra iki devletin, kendi aralarındaki iş birliğini müzakere etmesinin mümkün olacağını ifade eden Mustafa Şentop, “Bu yönde bir çözüm sadece Ada’da değil, Doğu Akdeniz bölgesindeki iş birliğine de katkı sağlayacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın 2021 yılının Nisan ayında Cenevre’de bu anlayışla sunduğu yapıcı ve gerçekçi önerisine Türkiye olarak tam destek verdiklerini dile getiren Şentop, “Ne yazık ki, bu önerinin sunulmasından bu yana geçen bir buçuk yılda Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarının tesciline yönelik bir adım muhataplar tarafından atılabilmiş değil” diye konuştu.
-“Yeni bir paradigma ile yola devam ediyoruz”
Kıbrıs Türkü’ne verdiği sözleri tutmayan, Annan Planı’nda olduğu gibi süreçte olumlu tutum ortaya koyan KKTC’yi değil de plana karşı çıkan Rumları mükafatlandıran, çözümsüzlüğü ve haksızlıkları cesaretlendiren uluslararası kuruluşların ve Rumların insafına bırakmayacaklarını vurgulayan Şentop, “Elbette her şeyin çaresi var. Yürüyeceğimiz başka yollar var. Yeni bir paradigma ile yola devam ediyoruz” dedi.
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda açıkça vurguladığı gibi BM üyesi ülkeler KKTC’yi artık tanımalıdır” diyen Şentop, KKTC’nin tanınmasının, Kıbrıs meselesindeki kördüğümü çözeceğini belirtti.
Bu doğrultuda TC Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlarla gece gündüz demeden çalıştıklarını ifade eden TBMM Başkanı Şentop, şunları dile getirdi:
“Haklı davamızı var gücümüzle savunuyoruz. Her parlamenter platformda Cumhuriyet Meclisi’yle eşgüdüm halinde Kıbrıs meselesini ve Kıbrıs Türkünün haklı davasını yılmadan usanmadan anlatıyoruz.”
KKTC’nin 4 gün önce Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesinin bu çabaların somut bir ilk adımı olduğunu kaydeden Şentop, “Bu karar, bu başarı KKTC için olduğu kadar Türk dünyamız için de bir milattır. KKTC böylelikle ilk kez anayasal adıyla uluslararası bir teşkilatta bu statüyü elde etmiştir” vurgusu yaptı.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın da geçmişiyle ve geleceğiyle kendi parçası olan, ailesinin bir ferdine kucak açtığını dile getiren Şentop, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda kazandığı gözlemcilik statüsünün hayırlı bir başlangıç olmasını temenni etti.
KKTC’nin er veya geç mutlaka tanınacağının altını çizen Şentop, “Kıbrıs Türk halkı müreffeh yarınlara kavuşacaktır. İçiniz rahat olsun. Anavatan Türkiye, her daim yanınızda duracaktır. Bu kutsal yolu alnı ak, başı dik bir şekilde sabırla ve inançla yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Türk tarafı olarak, Doğu Akdeniz’in barış, istikrar ve iş birliği denizi olması gerektiğini en başından beri savunduklarını ve savunmaya devam ettiklerini ifade eden Şentop, şunları kaydetti:
“Bunu yaparken, Doğu Akdeniz’de hem kendi kıta sahanlığımızdaki hak ve çıkarlarımızı, hem de Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruma yönündeki kararlılığımızı her fırsatta vurguluyoruz.
Tutumumuzun, yalnızca söylemden ibaret olmadığını, sahada attığımız adımlarla da tüm dünyaya gösteriyoruz. Önceliğimizin her daim diyalog ve diplomasiden yana olduğunu da ifade ediyoruz.
Bu zengin coğrafyadaki enerji kaynaklarının, Ada’ya barış ve istikrar gelmesi için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğine işaret ediyoruz. Doğal zenginliklerin hakkaniyetli paylaşımının şart olduğuna sürekli dikkat çekiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Tatar’ın, geçen Temmuz ayında bu yönde sunduğu yapıcı iş birliği önerilerine tam destek verdiklerini belirten TBMM Başkanı Şentop, “Bu önerilerin hayata geçirilmesinin, Doğu Akdeniz’de barış ve istikrara katkı sunacağı gibi, aynı zamanda Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik ortak bir zeminin oluşmasına vesile olacağını da defaatle vurguladık” şeklinde konuştu.
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 2020 yılında AB’ye yaptığı Doğu Akdeniz’deki iş birliği imkanlarının ele alınmasını amaçlayan bölgesel konferans önerisinin de halen olumlu cevap beklediğini dile getiren Şentop, "günümüz dünyasının şartlarıyla asla telif edilemeyecek", insanlık ve hukuk dışı engellemelere ve mevcut statükonun Rumlar tarafından ilanihaye sürdürülmesine yönelik çabalara asla izin vermeyeceklerini vurguladı.
“İyi bilsinler ki, Türkiye’yi ve KKTC’yi Doğu Akdeniz’de dışlayan hiçbir girişim asla başarılı olamaz” diyen Şentop, “Uluslararası toplum da bunu böyle bilmeli, kıyıdaş ülkeler Doğu Akdeniz’deki planlarını, programlarını bu anlayış içinde yapmalıdır” şeklinde konuştu.
Şentop, Doğu Akdeniz’de ve adalar denizinde uluslararası hukuka, anlaşmalara aykırı şekilde Türkiye’ye karşı düşmanca tutum içinde hareket eden bazı Yunanistanlı yöneticilerin de adalarla üzerindeki hukuki durumlarının zayıflığının farkında olmaksızın başka ülkelerin kucağından parmak salladığını gördüklerini söyledi.
-“Bu Türkiye açısından sadece bir zamanlama meselesidir”
Türkiye’nin hak ve menfaatlerini hem kara vatanda hem Mavi Vatan’da her zaman her türlü vasıtayla korumaya düşmanca ve uluslararası hukuka aykırı tutum içerisinde olanlara hakkını haddini bildirmeye muktedir olduğunu ifade eden Şentop, “Bu Türkiye açısından sadece bir zamanlama meselesidir” dedi.
İçerisinde bulundukları vatan topraklarının söylediklerinin en somut örneği olduğunu belirten Şentop, şunları ifade etti:
“Son dönemde ezber bozan adımlardan bir tanesi de Maraş açılımı kararıdır. Bu karar, KKTC’nin eli kolu bağlı bekleyeceğini zanneden Rum yönetiminin huzurunu kaçırmıştır. Ancak bu kararın Rum mülk sahipleri dahil, bölgede mülkü bulunan herkesi memnun edeceğini hesaba katamamışlardır. Nitekim açılan bölgeyi ziyaret edenlerin sayısının 750 bini geçmiş olması bu memnuniyetin somut bir göstergesidir.”
“Şüphesiz ki KKTC, Maraş açılımı kararını alırken çok dirayetli bir duruş sergilemiştir” diyen Şentop, Türkiye olarak destek ve gayretlerini seferber ettiklerini, bu yöndeki güçlü iradeden geri adım atmadıklarını, atmayacaklarını vurguladı.
TBMM Başkanı Şentop, uluslararası topluma, Maraş açılımının uluslararası hukuka uygun olduğunu, mülkiyet haklarına saygı gösterildiğini izah etmeye devam edeceklerini ifade etti.
Türkiye yüzyılının eşiğinde, KKTC’nin kalkınması, kendine yetebilen, küresel şartlara uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik düzene sahip olabilmesi hedefine artık her zamankinden daha bağlı olmak zorunda olduklarını kaydeden Şentop, bu anlayışla ihtiyaç duyulan her alanda yatırımları ve projeleri KKTC hükümetiyle eşgüdüm halinde yapmaya ve yürütmeye kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.
Bugün başta turizm ve yükseköğretim sektörleri olmak üzere birçok alanda KKTC’nin ulaştığı düzeyle gurur duyduklarını ifade eden Şentop, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın geçen hafta Lefkoşa’da birçok sektöre yayılan çok önemli projelerin açılışını, tanıtımını yaptığını hatırlattı.
Şentop, KKTC’yi kalkındıracak, Kıbrıs Türkü’nün hayat standartlarını yükseltecek büyük çaplı altyapı projelerinin hayata geçirilmesine ve ekonomik kalkınma programlarının uygulanmasına devam edeceklerini söyledi. Şentop, KKTC’nin egemenliğinin sembolü, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarını da hızlı bir şekilde tamamlayarak, Kıbrıs Türk halkının hizmetine sunacaklarını dile getirdi.
Salgın döneminde dünyada yaşananlara işaret eden Şentop, Ukrayna-Rusya savaşı sürecinde dünya barışını sağlamak üzere oluşturulan uluslararası kuruluşların sıfırlanan etki ve gücüne de işaret ederek, Avrupa’nın güçlü devletlerinin çaresizliklerine de değindi.
Hukukun, barışın, insan haklarının dünyanın uluslararası kuruluşlarının ve Avrupalı ülkelerin ikiyüzlü politikalarına ve insafına bırakılamayacağını gördüklerini dile getiren Şentop, şunları kaydetti:
“Artık çürük ipe hülya dizmenin mazereti yok. Batılı ülkelerin emperyalist iştahlarını örten maskeler olarak ortaya attığı içeriği boşatılmış politik kavramlara günümüzü ve geleceğimizi bağlamanın mazereti yok. Doğu’nun, İslam dünyasının, Türkiye’nin, KKTC’nin öteki olarak tanımlandığı gözümüzün içerisine sokularak yapılarak, haksızlık ve adaletsizliklerin çifte standartların artık gözümüzü açması lazım… Zalime karşı muhabbet onun merhametini değil, iştahını kabartır.”
-“İstiklal ve istikbalimizi başkalarının insaf ve merhametine asla terk edemeyiz”
Vatana, millete, devlete, bağımsızlığa, hak ve hukuka samimiyetle, kararlılıkla sahip çıkmak gerektiğini vurgulayan Şentop, “İstiklal ve istikbalimizi başkalarının insaf ve merhametine asla terk edemeyiz. Kıbrıs davası milli davamızdır. Birlik ve beraberlik içerisinde Allah’ın izniyle her türlü zorluğun üstesinden geleceğiz. Müreffeh yarınlar için emin adımlarla birlikte yürüyeceğiz” dedi.
KKTC’nin anavatanıyla birlik ve beraberlik içinde daha nice güzel günlere ulaşmasını temenni eden Şentop, Kıbrıs Türk halkının hak, hukuk ve egemenlik mücadelesinde şehadete yükselen aziz şehitlere Allah’tan rahmet diledi, kahraman mücahit ve gazileri şükran ve minnetle yad etti.