Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Mezunlarla İletişim ve Kariyer Araştırma Müdürlüğü (DAÜ-MİKA) tarafından fakülte ve yüksekokullarla iş birliği içerisinde her yıl organize edilen 11’inci Uluslararası Kariyer Günleri kapsamında Fen ve Edebiyat Fakültesi, Biyolojik Bilimler Bölümü tarafından düzenlenen seminerde Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emre Keskin öğrenciler ile bir araya geldi.
Fen ve Edebiyat Fakültesi Amfi’sinde düzenlenen söz konusu seminerde Prof. Dr. Keskin, “Biyoçeşitliliğin Peşinde: Yağmur Ormanlarından Kutuplara Bilgisayar Modellemeli Kısa Öyküler - (Revealing Biodiversity: In Silico Short Stories From the Rainforests to the Pole) konulu sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Keskin sunumunda, antropojenik etkilerin, başta iç sularda olmak üzere tüm habitatlarda biyoçeşitlilik kaybına ve bunun sonucunda ekosistem üzerinde çok önemli değişikliklere neden olduğunu belirterek bu nedenlerden ötürü, koruma ve yönetim stratejilerinin geliştirilmesi ve biyoçeşitlilik üzerindeki dalgalanmaların tespit edilebilmesi için daha hızlı araştırma yöntemlerinden faydalanılmasına ihtiyaç duyulmakta olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Keskin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi. “Canlıların korunması ve ekolojik yaklaşımlar doğrultusunda, moleküler biyoloji temelli yöntemlerde meydana gelen gelişmeler, genetik materyalin canlı organizmalardan ziyade tüy, deri, dışkı ve yaşadıkları çevreye bırakılan diğer biyolojik materyaller kullanılarak elde edilebilmesine yönelik yöntemlerin hızla gelişimi ile sonuçlanmıştır. Bu yöntemler içerisinde çevresel DNA (eDNA) en yaygın kullanılmaya başlanan yöntemdir. Bilim dünyası çevresel DNA'nın ekosistemlerde bulunan tüm farklı organizma türleri hakkında zengin bir bilgi sunduğunu kabul etmeye başladı. Bu nedenle, DNA moleküllerinde bulunan bu bilgiyi en azından kısmen kullanma girişimi son yıllarda üzerindeki ilgiyi artırmaktadır. Bu bilimsel alan, aynı zamanda yüksek verimli veri toplamayı da mümkün kılan yeni nesil DNA dizilemenin erişilebilirliğinin artması ile daha da güçlendirildi. Çevresel DNA yöntemi türlerin dağılımını izlemek için kullanılan nispeten yeni bir yaklaşımdır. Bu yöntemi kullanarak türleri fiilen görmeden veya yakalamadan tespit etmek mümkündür. Bu yöntem, türlerin çevrede bıraktığı hücre dışı DNA veya hücre kalıntılarından gelen genetik materyali türleri tespit etmek için barkod olarak da adlandırılan DNA tabanlı moleküler tanımlamada kullanır. Araştırmalar eDNA’nın sucul ortamda birkaç gün ile bir ay içinde değişen zamanlarda parçalandığını göstermektedir. Bu nedenle, sudaki bir türün DNA’sının tespit edilmesi, o türün yakın zamanlardaki varlığını doğrulamakta kullanılabilmektedir.”
Gerçekleştirilen söz konusu sunumda dünyanın dört bir yanından, yağmur ormanlarından kutuplara uzanan geniş bir ekosistem ölçeğinde gerçekleştirilen eDNA metabarkodlama çalışmaları anlatılarak, ekstrem çevrelerde gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların arka planı ve örneklemeden verilerin görselleştirilmesine kadar uzanan süreç üzerinde duruldu. Etkinlik sonunda DAÜ Biyolojik Bölümler Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek tarafından Prof. Dr. Keskin’e katılımlarından dolayı teşekkür plaketi takdim edildi.
