Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreter Burak Maviş, ülke ekonomisine ilişkin yaptığı açıklamada, ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi için somut ve etkin adımlar ile piyasayı ucuzlatacak enstrümanların eş zamanlı olarak hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
KTÖS’ten yapılan açıklamaya göre Maviş, ülkede anomaliyi yaratanın hükümet olduğunu savunarak, piyasanın ucuzlamamasını satın alma gücü olan yabancıların ve Kıbrıslı Rumların ülkede ticari faaliyetler içerisinde olmasına bağladı ve topluma refah payının yansımadığını kaydetti. Maviş, “Adil bir vergi sistemi kuramıyorlarsa, denetim yapamıyorlarsa bu krizin faturasını emekçiler ödeyecek değildir” dedi.
-“Genç yetişkinlerin ev ve araba alma umudunu neredeyse yitirdikleri gerçeği açıklıkla konuşulmalıdır”
Ülkede maaş ve ücretler dışında neredeyse her şeyin dövize endeksli olduğunu kaydeden Maviş, “Türk Lirası’nın yarattığı ‘enflasyon vergisi’ maaşlı ve ücretli çalışanların sırtında bir yük oluşturmuştur” dedi. Maviş, Türk Lirasının değer kaybettiği, enflasyon ve faizlerin yükseldiği, tüketim maddeleri ile mal ve hizmetlerin gün aşırı pahalılaştığı gerçeğini kimsenin gizleyemeyeceğini de söyledi.
Ekonomik kayıpların alım gücünü aşağı çektiğini belirten Maviş, “Vatandaşın asgari düzeyde temel ihtiyaçlarını, kişisel ve sosyal gelişimini, eğitimini karşılayabildiği koşullar maalesef toplumsal gerçeğimiz olmuştur. Bu ülkede yaşayan genç yetişkinlerin ev ve araba alma umudunu neredeyse yitirdikleri gerçeği açıklıkla konuşulmalıdır” ifadelerini kullandı.
-“Vergi dilimleri, matrahlar ve muafiyetler gerçekçi rakamlar üzerinde yeniden düzenlenmeli”
KTÖS Genel Sekreter Maviş, asgari ücretliler dahil olmak üzere hayat pahalılığı alma hakkının dört ayda bir uygulanmasının bir lütuf değil zorunluluk olduğunu vurgulayarak, ideal olanın ise iki ayda bir hayat pahalılığı hakkının verilmesi olduğunu belirtti.
Maviş, maaş ve ücretli çalışanların vergi yükü altında ezilememesi adına vergi dilimleri, matrahlar ve muafiyetlerin gerçekçi rakamlar üzerinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini de kaydederken; kişisel muafiyetlerin Bakanlar Kurulu kararına bağlı olmaması, yasayla düzenlenmesi ve her asgari ücret artışında otomatik olarak güncellenmesi gerektiğini vurguladı. Maviş, Maliye’nin vergi dilimleri, muafiyetler ve oranlar ile ilgili yapmak istediği düzenlemenin uzun vadede çalışanın aleyhine olacağını ve kamu/özel fark etmeksizin dürüstçe gelirini beyan edenlerin vergi yükünü yüzde 40’a çıkaracağını da ekledi.
“Göç Yasası” çalışanları dahil dar gelirli grupların ekonomik eşitsizliklerinin giderilmesi için somut ve etkin adımlar ile piyasayı ucuzlatacak enstrümanların eş zamanlı olarak hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Maviş, vatandaşların korunma, barınma, temel gıdaya erişim gibi sorunlara karşı savunmasız bırakılmaya devam edilmesi halinde toplum nezdinde eğitim ve sağlığın öncelikli konu olmaktan çıkacağını belirtti ve vatandaşın eğitim olanaklarına kesintisiz erişimi için alım gücünün korunmasını, kazancını doğru beyan edenlerin vergi oranlarının artırılmamasını istedi.