Kıbrıs Türk Öğretmen Sendikası (KTÖS), bugün 08.00-11.00 saatleri arasında sınıfları kalabalık 13 okulda uyarı grevi yaptı. "Tüm adanın en kalabalık ikinci devlet okulu" olduğu belirtilen Gönyeli İlkokulu önünde “Kalabalık Sınıflar Gerçeği, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu basın açıklaması da yapan KTÖS yetkilileri, Milli Eğitim Bakanlığı’nı birçok konuda okullara ve öğretmenlere destek verme konusunda yetersiz kalmakla suçlayarak, Bakanı istifaya çağırdı.
KTÖS, bugün 13 okulda 08.00-11.00 saatleri arasında 3 saatlik uyarı grevi ve Gönyeli İlkokulu önünde basın açıklaması yaptı. KTÖS, 26 Mayıs Cuma günü ise bina açısından riskli okullarda grev yapacak.
İlk sözü alan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, konuşmasına Milli Eğitim Bakanlığı’nın sosyal medya üzerinden paylaştığı belgelere yanıt vererek başladı.
-Maviş: “Eğitim Bakanlığı birçok konuda okullara ve öğretmenlere destek verme konusunda yetersiz kaldı”
Bakanlık paylaşımının “biz çok iyi niyetliyiz, sendikalar kötü” iması taşıdığını anlatan Maviş, söz konusu paylaşımda kullanılan metnin herhangi bir yerde yayımlanmadığını belirterek, Bakanlığı “manipülasyon” yapmakla suçladı.
Eğitim Bakanı’nın Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı'nı iki öğretmen sendikası ile istişare etmediğini, ve tasarının polis “ablukası” içinde Meclis’e gönderildiğini söyleyen Maviş, Bakanın bu yasanın öğretmenlerin tüm dertlerini çözeceğini iddia ettiğini ancak burada amaçlananın Atatürk Öğretmen Akademisi’ni tüm YÖDAK ve YÖK onaylı üniversitelere denk tutmak ve öğretmen A-B statüsünü değiştirmek olduğunu da kaydetti.
Maviş, Sendikanın taleplerini yazılı olarak raporlar ve araştırmalar şeklinde sunduğunu belirterek, “İki kelimeyle kendimizi ifade etmeyi tercih etmeyiz. Ancak Nazım Bey'e iki kelimemiz var… İstifa et” dedi.
Ardından kalabalık okullarla ilgili sorunlara değinen Maviş, nüfusu 280’in üzerinde olan 20 okul bulunduğunu ve bu 20 okulun nüfusunun geri kalan 92 okulun nüfusuna eşit olduğunu aktardı.
Eğitim Bakanlığı’nın birçok konuda okullara ve öğretmenlere destek verme konusunda yetersiz kaldığını ve yetersizliğini örtmek için de suni gündemler yaratarak, 9 aydır buzdolabında bekleyen Öğretmenler Değişiklik Yasa Tasarısı’na sarıldığını savunan Maviş, eğitimin gerçek sorunlarının; nüfus yoğunluğu yüksek okullar, kalabalık sınıflar, kalabalık sınıflardaki özel gereksinimli bireyler ve Türkçe konuşamayan yabancı öğrenciler olduğunu vurguladı.
- “Sadece kalabalık okulları bölebilmek için ilk aşamada 9 yeni okula ihtiyaç var”
Maviş, sınıfların çocuk başına 2-2,5 m² alan olacak, her çocuğun ders dinlerken oturabileceği 1,4 m² alan olacak; okulların ise her çocuğa 2 m² oyun alanı, her 30 öğrenciye 1 tuvalet düşecek şekilde tasarlanması gerektiğini belirtti. Maviş ayrıca, okullarda, 8 öğretmene kadar en az 16 m² öğretmen odası ile ayrı sanatsal ve kültürel ders odalarının olması gerektiğini de kaydetti.
Sadece kalabalık okulları bölebilmek için ilk aşamada 9 yeni okula ihtiyaç olduğunu aktaran Maviş, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı'nın geri çekilmesini talep etti ancak tasarı çekilse de “okulların gerçek sorunları” çözülene kadar eylemlerine devam edeceklerini vurguladı. Maviş, 26 Mayıs Cuma günü ise bina açısından riskli okullarda grev yapacaklarını, okulların isimlerini ise daha sonra duyuracaklarını belirtti.
-Baybora: “Somut plan yapılmalı, irade koyulmalı ve bütçeden kaynak ayrılmalı”
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora ise, kalabalık okullar ile ilgili sorunları ve çözüm önerilerini sıraladı.
Baybora kalabalık sınıflarla ilgili, “Öğrencilerle sağlıklı iletişim kurabilmek mümkün mü?; Öğretmenlerin motivasyon ve dikkati sağlayabildiğini, öğrencilerle birebir ilgilenebildiğini iddia ediyor musunuz?; Eğitim ve öğretimin niteliğinin nasıl etkilediği biliyor musunuz?; Hijyen, gürültü ve iletişim problemi olabileceği gerçeğini kabul ediyor musunuz?” gibi sorular yönelterek, somut önerilerini paylaştı.
Baybora, okul kotalarının oluşturulması ve okullara kayıt için istenen belgelerin sıkı denetimini; okulların kapasitesinin artırılması için alt yapı, teknoloji yatırımları yapılarak ilgili yasa ve tüzüklerin hayata geçirilmesini; çalışma ve ikamet izni ile gelenlerin çocukları için asgari ücretin %5’i oranında eğitim ve sağlık ödeneğinin işverenden alınmasını; şehir okullarının 350 öğrenci sayısını geçmeyecek şekilde yeniden organizasyonunu ve ihtiyaç olan yerlere ek derslik ve etkinlik odalarının inşasının tamamlanmasını; gelişim bölgelerinde yeni okul ihtiyaçlarının karşılanmasını önerdi.
Baybora’nın sıraladığı diğer öneriler ise şöyle:
“Taşınmaz Mal Vergisi Yasası uyarınca belediyelerin eğitim için ayırması gereken %15’lik oranın devlet katkısından kesilip, Milli Eğitim Bakanlığı veya okulların bütçelerine doğrudan aktarımının sağlanması ve okul bütçeleri ile okul kurullarının oluşturulması.
Her okulun ihtiyacı olan okul yöneticisi, sınıf öğretmeni, okul öncesi öğretmeni, özel eğitim öğretmeni, psikolojik danışman, öğretmen yardımcısı, eğitim çalışanı kadrolarının atamalarının kesintisiz yapılması ve eğitim denetmeni kadrolarının artırılması.
Özel gereksinimli bireyler eğitim yasasının çıkarılması ve kaynaştırmanın dahil olduğu sınıfların öğrenci sayılarının yeniden düzenlenmesi.
Somut plan yapılması, irade koyulması ve bütçeden kaynak ayrılması.”