Fakat hayal orada kalıyor. Gerçeklik, turist için bambaşka bir tablo çiziyor.
Hayal edin...
Bir turist olarak uzun süredir hayalini kurduğunuz Kuzey Kıbrıs tatiline sonunda adım attınız. Uçağınız Ercan Havalimanı’na sabah saatlerinde iniş yaptı. Valizinizi aldınız, ülkenin tarihini, kültürünü ve eşsiz doğasını deneyimlemek için sabırsızlanıyorsunuz. Rotanız net: Bella Pais Manastırı’nın huzurlu taş duvarları, St. Hilarion’un gökyüzünü delen kalıntıları, Buffavento’nun bulutlara bakan zirvesi, Girne Kalesi’nin surları ve Lefkoşa’nın tarihi duvarları...
Fakat hayal orada kalıyor. Gerçeklik, turist için bambaşka bir tablo çiziyor.
İlk zorluk: Ulaşıma dair hiçbir yönlendirme yok.
Ercan Havalimanı'na inen bir turistin karşısına ilk çıkan şey... belirsizliktir. Havalimanında turistik merkezlere gidebilecek otobüs yoktur. Taksi seçeneği var ancak ciddi şekilde pahalı. Paylaşımlı ulaşım ya da shuttle sistemleri çok sınırlıdır. Google Maps yetersiz kalır; çünkü ne güncel toplu taşıma saatleri yüklenmiştir ne de gerçek zamanlı trafik verisi vardır.
İkinci zorluk: Durağı olmayan güzergâhlar.
Turist, örneğin Bella Pais Manastırı’na gitmek isterse... önce Lefkoşa'ya minibüsle geçmek zorundadır. Oradan Girne'ye, oradan da yokuş yukarı yürüyerek ya da özel taksiyle manastıra çıkmak gerekir. Ancak taksiler turistin anlamadığı şekilde pazarlık usulü çalışır. Taksi şoförünün dili farklıdır, taksimetre kullanılmaz. Turist, hem endişe duyar hem de kandırıldığını düşünür.
Üçüncü zorluk: Tabela ve bilgilendirme eksikliği.
Tarihi yerlerin birçoğuna giden yolda yönlendirme tabelaları yok denecek kadar azdır. Buffavento Kalesi gibi yerlere çıkan yollar hem dar hem de bozuk, üstelik GPS bile bazen şaşırır. Yarım yolda kalan turist, geri dönmek zorunda kalabilir. Bilgilendirme broşürü, QR kodla rehberlik veya çok dilli dijital içerikler neredeyse hiç sunulmaz.
Dördüncü zorluk: Koordinasyonsuzluk ve plansızlık.
Lefkoşa Surları içine gelen bir turist, gezi için harita veya yönlendirme arar. Fakat çoğu zaman kapalı kapılar, bakımsız sokaklar ve hiçbir açıklama olmayan tabelalarla karşılaşır. Girne Kalesi’ne gelen biri, içeride neyi, ne sırayla gezeceğini bilmeden kalenin içinde rastgele dolaşır.
Sonuç: Rüya tatil, çileye dönüşebilir.
Bu zorluklar yalnızca bir turistin değil, aynı zamanda ülkenin prestij kaybıdır. Turist sosyal medyada “zor ulaşılan”, “karmaşık ve yetersiz” ifadeleriyle yorum yaptığında, bu milyonlara ulaşır. Kıbrıs’ın binlerce yıllık tarihini sunmak istiyoruz ama bu tarihi bir türlü sunacak yolu kuramıyoruz.