Başbakan Ünal Üstel, Arasta ve Lokmacı’yı ziyaret ederek bölge esnafını dinledi; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) turistlerin KKTC’ye geçişlerini engelleme girişimlerini, değerlendirdi. Üstel, Dünya ve AB’nin bunu görerek haklı ile haksızın ayırdına varmasını istedi.
Başbakan Ünal Üstel, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, “Başından beri biz hep federasyon savunduk. Bir 50 sene daha federasyon savunacak halimiz yok.” diyerek, 2020’den beridir iki devletli çözüm politikasına geçildiğini anımsattı.
Rum Yönetimi’nin turistlerin Güney’den Kuzey’e geçişini engelleme çabasına tepki gösteren ve “Rum zihniyetini” eleştiren Üstel, Rumların iki toplumun arasını açmak için gayret gösterdiğini ifade etti.
Rumların inşaat sektörüne dönük tutumuna da değinen Üstel, Rum Yönetimi’nin baskılarına rağmen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırıldığın kaydetti ve “Büyük bir kesimin dosyalarını tazmin ettik ve takas yoluyla yapılacak işlemleri de süratli bir şekilde bir noktaya getirdik. Dolayısıyla biz Taşınmaz Mal Komisyonu’nu çalıştırıyoruz, çalıştıracağız da.” dedi.
"ÜLKEMİZE GELEN TURİSTLERİ GEREKİRSE MECBURİ BİR ŞEKİLDE BURALARA YÖNLENDİRECEĞİZ”
Üstel, “ülkenin lokomotif sektörü” olarak adlandırdığı turizm sektörünün de ayakta kalmaya çalıştığına dikkat çekerek, Rum Yönetimi’nin turistlerin Güney’den Kuzey’e geçişini engelleme çabasını eleştirdi. Üstel, “Biz buradaki esnafımızı mağdur etmemek için ülkemize gelen turistleri gerekirse mecburi bir şekilde buralara yönlendireceğiz ve buraların canlı kalması için, esnafımızın buralarda iş yapabilmesi için biz hükümet olarak elimizden gelen bütün gayreti, bütün desteği vereceğiz.” diye konuştu.
Rumların karşılıklı geçişleri hazmedemediğini ve bunu engelleme çabasında olduğunu söyleyen Üstel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Haspolat kapısını açmak için girişim başlattık. Bunun gibi başka değişik kapıları da açmak için zorlarken, Rum’un zihniyetini bir kez daha gördük. Yeşil Hat Tüzüğü ile buradaki ticareti de canlandırmak için çalışma yapılırken, bugün münferit geçen insanları engellemek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Bunu herhalde AB ve dünya bir kez daha yakından görecek ve kimin haklı kimin haksız olduğunu görecek. İnşallah ellerini vicdanlarına koyarlar ve bunu görmüş olurlar.”