Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti - KKTC Mikrobiyoloji Platformu, maymun çiçeği virüsü (Mpox) hakkında önemli bilgiler ve uyarılar içeren bir açıklama yaptı. Açıklamada, virüsün bulaşma yolları, klinik belirtileri, tanı yöntemleri ve korunma yolları detaylandırıldı.

Salih Erşangil: Toplu sözleşme hakkı gasp ediliyor Salih Erşangil: Toplu sözleşme hakkı gasp ediliyor

Maymun çiçeği virüsünün, “Poxviridae” ailesinde yer alan ve çift zincirli DNA’ya sahip bir zarflı virüs olduğu belirtilen açıklamada, virüsün iki genetik tipi (tip I ve II) bulunduğu ifade edildi. Virüsün ilk kez 1958 yılında Danimarka’da maymunlarda keşfedildiği, insanlarda ise ilk vakaların 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görüldüğü belirtildi. 1980 yılında çiçek hastalığının eradike edilmesinin ardından maymun çiçeği virüsünün Afrika'nın çeşitli bölgelerinde devam ettiği, 2022-2023 döneminde ise dünya genelinde bir salgının ortaya çıktığı kaydedildi. Özellikle maymun ve sincap gibi memeli hayvanların virüsün rezervuarı olabileceği ifade edildi.

2022 yılında Avrupa ve dünya genelinde insandan insana, genellikle cinsel temas yoluyla bulaşan Mpox salgınının ortaya çıktığı ve bu salgının 2023’te DSÖ tarafından 'uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu' olarak ilan edildiği vurgulandı. 2024 yılında Afrika’da Mpox’un yayılmaya devam ettiği ve salgının geniş bir alanı kapsadığı belirtildi.

Mpox'un bulaşma yolları hakkında açıklamada bulunuldu. Virüsün insandan insana veya hayvandan insana bulaşabileceği, ayrıca virüsün kıyafet ve kumaşlar gibi materyaller aracılığıyla da yayılabileceği ifade edildi. Enfekte bireylerle doğrudan temas, uzun süreli yakın temas veya kontamine yüzeylerle temas yoluyla bulaşabileceği belirtilen açıklamada, virüsün hamilelik sırasında anneden bebeğine plasenta yoluyla geçebileceği de vurgulandı.

Klinik belirtiler arasında döküntü, ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları, sırt ağrısı, yorgunluk ve lenf nodlarında büyüme olduğu bildirildi. Semptomların virüsle karşılaşmayı takip eden 1 ila 21 gün içinde ortaya çıktığı ve genellikle iki ila dört hafta sürdüğü ifade edildi. Bağışıklığı zayıf bireylerde bu sürenin uzayabileceği belirtildi.

Mpox'un tanısı, diğer enfeksiyonlardan ayırt edilmesi gerektiği ve laboratuvar testlerinin önemine vurgu yapıldı. Tanı için polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemi kullanılarak virüs DNA’sının saptanması gerektiği belirtildi.

Tedavi açısından, cilt döküntülerinin sonlandırılması, ağrının azaltılması ve komplikasyonların önlenmesinin amaçlandığı açıklandı. Erken ve destekleyici tedavinin hastalığın kontrol altına alınmasında önemli olduğu ifade edildi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen iki Mpox aşısının mevcut olduğu ve özellikle salgın sırasında yüksek risk altındaki kişilerin aşılanmasının tavsiye edildiği belirtildi. Aşıların, virüse maruz kalma riski yüksek olan sağlık çalışanları, riskli cinsel davranışları olan bireyler ve salgının yaygın olduğu bölgelere seyahat edenler için önerildiği vurgulandı.

Önlemler arasında Mpox vakalarının görüldüğü ülkelere seyahat eden kişilerin deri veya genital lezyonları olan bireylerle temastan kaçınması, cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması ve hasta kişilere ait malzemelerle temas edilmemesi gerektiği ifade edildi.

Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti - KKTC Mikrobiyoloji Platformu, Mpox ile ilgili bu bilgilerin, halk sağlığını korumak ve virüsün yayılmasını önlemek adına önem taşıdığını belirtti.