Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Tufan Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda öğretmenlerin önemine vurgu yaparak, eğitimde öğretmenin huzurunun ve motivasyonunun yaşamsal önemde olduğunu belirtti.
“Ne zaman ‘öğretmen’ gündem olsa bu fotoğraf düşer aklıma” diyerek başladığı paylaşımında Erhürman, birinci sınıf öğretmeni Melek Bozkurt ve altıncı sınıf öğretmeni Hasan Bozkurt’a olan minnetini dile getirdi. Erhürman, “Biri okumayı öğretti bana, diğeri kitaplar hediye etti, kitaplarla ilgili konuştu, okumayı sevdirdi. Hayatta daha kıymetli bir şey var mı?” ifadelerini kullandı.
Erhürman'ın paylaşımının tamamı şu şekilde:
Ne zaman “öğretmen” gündem olsa bu fotoğraf düşer aklıma.
Sevgili Melek Bozkurt, Küçük Kaymaklı İlkokulu’nda (maalesef artık yok) birinci sınıf öğretmenim. Sevgili Hasan Bozkurt, aynı okulda altıncı sınıf (o zamanlar altı yıldı ilkokul) öğretmenim. Biri okumayı öğretti bana, diğeri kitaplar hediye etti, kitaplarla ilgili konuştu, okumayı sevdirdi. Hayatta daha kıymetli bir şey var mı?
Öyle muhteşem bir altyapı falan yoktu Küçük Kaymaklı İlkokulu’nda. Yoksul bir bölgenin çocuklarıydık. Tarım derslerinde ekip biçecek toprağımız, oyun parklarımız olmasa da patlak bir top bulup futbol oynayacak alanımız, üzerine tırmanacak ağaçlarımız, prefabrik olmayan sınıflarımız vardı yine de.
Ama en önemlisi şuydu: Öğretmen sınıfa girer, kapıyı kapatır ve içeride onunla biz baş başa kalırdık. O sınıfın içinde ne bakan, ne milletvekili, ne müsteşar, ne de müdür vardı. Bu hep böyledir ve bence bu, eğitimde hala en önemli şeydir.
Sınıfın kapısını kapatınca içeride çocuklarıyla yalnız kalacak öğretmenin mutluluğu, huzuru, motivasyonu bunun için çok ama çok önemlidir. Öğretmeni mutsuz etmek, onun huzurunu kaçırmak, motivasyonunu kırmak, öğretmenden de önce bu ülkenin çocuklarına yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Elbette hiç kimse, her öğretmen iyi öğretmendir, her öğretmenin her düşüncesi doğrudur diyemez. Bunu hiçbir meslek için söyleyemeyiz. Ama her öğretmenin huzurunu, motivasyonunu korumak çocuklarımıza verebileceğimizin azamisini verebilmek için yaşamsal önemdedir.
Onun içindir ki öğretmenler eleştirilmesin falan demiyorum ama bilinmelidir ki öğretmeni eleştirmek mesela siyasetçiyi eleştirmek gibi bir şey değildir. Öğretmenle ilgili konuşurken boğazın dokuz boğum olması gerekir.
İşin özeti şudur: Öğretmenin huzurunu, motivasyonunu korumak, bu ülkenin çocuklarını, geleceğini korumak demektir.
Öğrencilerle ilgili kararları vermeden önce öğretmenlere kulak vermekte, öğretmenler hakkında konuşurken ağızlardan çıkanı kulakların duymasında, ağızların derlenip toplanmasında büyük yarar vardır…