Facebook'ta Gör

A-AA+

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurul toplantıları kapsamında ABD'nin New York şehrinde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Tatar, BM Genel Kurul toplantıları kapsamında KKTC hakkındaki meseleleri Türk devletlerinden ve farklı ülkelerden muhataplarıyla görüştüğünü belirterek bunları New York'taki Türkevi'nde yer alan KKTC Temsilciliğinde gerçekleştirdiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, BM Genel Kurulunda, KKTC'nin tanınması yönünde üçüncü kez çağrıda bulunduğunu anımsatan Tatar, bunun, Genel Kurul'a damgasını vurduğunu söyledi.

GAZZE'YE YARDIM GAZİMAĞUSA LİMANI'NDAN DA YAPILABİLİRDİ

Tatar, AA muhabirinin Güney Kıbrıs limanlarından Gazze'ye gemilerle yardım faaliyetlerinin işlevselliğine ilişkin sorusuna, Kıbrıs adasının hepsinin Güney Kıbrıs’a aitmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığı şeklinde yanıt verdi.

Esas olan Gazze'ye yardım ve tahliyeyse bunun Gazimağusa Limanı'ndan da yapılabileceğine işaret eden Tatar, bu sürece Türkiye'nin destek verebileceğini ve böylece KKTC'nin de Gazze'ye yardım eli uzatabileceğini bildirdi.

Hayvana yönelik şiddeti önlemeye yönelik yasa değişikliği önerisi komitede görüşülüyor Hayvana yönelik şiddeti önlemeye yönelik yasa değişikliği önerisi komitede görüşülüyor

Tatar, Türkiye'nin bu noktada çok duyarlı ve cesaretli olduğunu, elinden geleni yaptığını belirterek KKTC'nin de bu yardım faaliyetlerine dahil olmayı dilediğini ancak hepsinin GKRY üzerinden yapıldığını ifade etti.

Tatar, "Kıbrıs Türkü'nün kendi duyuramadığı sesini en güçlü şekilde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan orada duyurmuştur. O kadar güzel cümlelerle anlatıyor ki bütün dünya bu mesajı duyuyor." diyerek dünya liderlerinin yanı sıra diplomatların ve araştırmacıların Genel Kurul'da bu mesajı dinlediğini kaydetti.

Ersin Tatar, Erdoğan'ın BM Genel Kurulunda uluslararası toplumun önünde Gazze'ye yönelik yaptığı değerlendirmenin de takdir topladığına işaret etti.

KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yılının kutlandığı törende de Erdoğan'ın KKTC'yi "Türkiye'nin gözbebeği" olarak nitelendirdiğini hatırlatan Tatar, "Gelişen yoğun stratejik, jeopolitik olaylarla Doğu Akdeniz'de yine kendisinin konuşmasında ifade ettiği hem Doğu Akdeniz'in kuzeyinde ve batısında Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi hakları ve hukukları ve Kıbrıs halkının tümünün etrafındaki tüm parsellerde ve o enerji dağılımındaki coğrafyanın genelinde Kıbrıs Türkü'nün hakkı vardır. Kıbrıs adasının etrafındaki bütün o pozisyonlardan Kıbrıs Türkü'nün kendi hakkı vardır." dedi.

Tatar, Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını ve Türkiye'nin hem kendi hakkını hem de Kıbrıs Türkü'nün hakkını korumakla mükellef olduğunu vurgulayarak dünyanın Kıbrıs meselesinin artık geride kaldığını ve KKTC'nin tanınması gerektiğini bildiğini dile getirdi.

Erdoğan'ın BM Genel Kurulundaki "Federasyon modeli artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir. Ada'da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır. Bugün uluslararası toplumu bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum." ifadelerine işaret eden Tatar, bu sözlerin kendileri için değerli olduğunu belirtti.

TATAR'IN NEW YORK'TAKİ DİPLOMATİK TEMASLARI

Tatar, New York'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü ve Türk hükümetinden bakanların katıldığı sivil toplum davetlerinde konuşmalar yaptığını aktararak iş insanlarıyla çeşitli görüşmeler gerçekleştirdiğini kaydetti.

Bu görüşmelerde, KKTC'nin milli davasının hangi aşamada olduğunu anlattığını söyleyen Tatar, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılının tamamlanmasının meseleleri farklı boyutlara ulaştırdığını dile getirdi.

Tatar, Doğu Akdeniz'deki jeopolitik gelişmelerin yanı sıra enerji ve güvenlik meselelerine dikkati çekerek Gazze'deki savaşın ve Türkiye'nin Libya ve Mısır ile ilişkilerinin bölgedeki meseleyi çok farklı boyutlara getirdiği değerlendirmesinde bulundu. Tatar, KKTC'nin bu denklemler içerisinde yer alan bağımsız bir Türk devleti olduğunun altını çizdi.

TDT GÖZLEMCİ ÜYELİĞİ

KKTC'nin, Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) gözlemci üyesi olduğunu anımsatan Tatar, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bugün bütün Türk dünyasının Akdeniz'e açılan bir penceresi şeklinde oradaki konumunu sürdürmektedir; barışın, huzurun ve oradaki güvenliğin bir teminatıdır." ifadelerini kullandı.

Tatar, "Türkiye'nin rolünün ve etkisinin ne kadar artmakta olduğunu görüyoruz. Küresel dengelerin değişmesiyle artık Türkiye bir aktördür, sesini dinletebilen, duyurabilen bir güçtür. Sayın Erdoğan liderliğinde gerçekten büyük bir ivme kazanmıştır. Bütün bunların tabii ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne de yansımasını görüyoruz." dedi.

Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün KKTC'nin özden gelen hakları olduğunu kaydeden Tatar, bunlar teyit edilemeden Kıbrıs Türk halkının müzakere sürecine "çekilemeyeceğini" vurguladı. Tatar, Türk toplumunun ambargolar altında bırakıldığı çerçevede bir anlaşmayı imzalamayacaklarını söyledi.

Tatar, Türkiye'nin son yıllarda her platformda KKTC'ye desteğini vurguladığına dikkati çekerek Doğu Akdeniz'de bambaşka bir denge kurulduğunu, bunun görülmesi gerektiğini, aksi takdirde barış, huzur ve güven ortamının tesis edilemeyeceğini dile getirdi. 

Editör: Melihat Haksız