Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ilerleyen dönemde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulis ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres arasında bir görüşme olacaksa kendisinin de BM Genel Sekreteri’yle görüşme talebi olacağını kaydetti. Tatar, Hristodulis’in AB ülkesi devlet başkanıyla görümeler yapmasının Kıbrıslı Türklere yönelik haksızlık olduğunu vurguladı.
Tatar, tüm bunların eşitsizlik yarattığının, bu eşitsizliğin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik en büyük engel olduğunun da altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Komisyonu'nda Yapısal Reform Destekten Sorumlu Genel Direktörü Mario Nava’yı ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Siyasi İşler ve Barış İnşasından Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo’yu ayrı ayrı kabul etti.
Görüşmelerin ardından basına açıklama yapan Tatar, Avrupa Komisyonu'nda Yapısal Reform Destekten Sorumlu Genel Direktörü Mario Nava’yla bir çok konuyu ele aldıklarını ve Nova’ya Kormacit’te KKTC makamlarının izni, AB finansmanı ve BM Kalkınma Programı aracılığıyla inşa edilen İşbirliği Merkezi’nin 18 Mart’ta yapılacak açılışına KKTC’den hiçbir yetkilinin davet edilmemesiyle ilgili rahatsızlıklarını ilettiklerini kaydetti.
Tatar, bu konuda geçen günlerde üst koordinasyon kurulunun bir değerlendirme yaptığını, Başbakan’ın konuyu Bakanlar Kurulu’nda gündeme getirdiğini, AB’ye yazılar iletilerek bu durumu kınadıklarının ifade etti. Bugün de konuyla ilgili hassasiyetlerini Nova’ya ilettiklerini söyleyen Tatar, ilgili belediye başkanı ile bir milletvekilinin açılışa davet edildiğinin Nova tarafından teyit edildiğini belirtti.
Tatar, “KKTC’de kendi otoritemizi başkalarının inisiyatifine terk etmemiz mümkün değil, KKTC’de resmi otorite bizleriz, KKTC makamlarının onayı ve teyidi ile bazı açılış ve prosedürler yapıldığını kendilerine ilettik, onlar da sanırım anlayış göstermiştir” diye konuştu.
KKTC’nin düzensiz göç, sağlık, ekonomi, kriminal olaylar, deprem gibi farklı konularda kurulan komitelerde iş birliğine destek ve önem verdiklerini söyleyen Tatar, ancak bu çalışmalarda KKTC makamlarının dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptı, hassasiyetlerini Brüksel’e iletmek üzere Nova’ya aktardıklarını söyledi.
-Doğal kaynaklar konusu...
Ada etrafındaki doğal kaynaklar konusunu da Nova’yla görüştüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, ilerleyen dönemde ciddi adımlar atılacaksa mutlak surette Türkiye’nin de desteğiyle komiteler oluşturulması, bu komitelerde KKTC makamlarının da olması şeklindeki görüşlerini Nova’ya aktardıklarını dile getirdi.
-DiCarlo ile görüşme
BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşler ve Barış İnşasından Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo’yla yaptıkları görüşmeyle ilgili olarak ise Tatar, Di Carlo’nun kendilerine BM Genel Sekreteri’nin selamını ve depremden dolayı taziyelerini ilettiğini kaydetti.
DiCarlo’nun Kıbrıs konusunda yeni Rum Başkan’ın seçilmesiyle yeni bir süreç başlayabilir mi hususunda araştırmalar yapmakta olduğunu kendilerine söylediğini kaydeden Tatar, şöyle konuştu:
“Biz de kendisine tekrar Kıbrıs konusunu, geçmişini, özünü ve içinde bulunduğumuz noktada diyalog ve teknik komite çalışmalarına olumlu baktığımızı anlattık. Ancak resmi görüşmelere geçmek için Cenevre’de yapılan 5+1 toplantısında ortaya koyduğumuz yeni siyasetimizin geçerli olduğunu, egemen eşitliğimiz, eşit uluslararası statümüzün tanınmasıyla resmi müzakerelere geçebileceğimizi kendisine detaylarıyla aktardık” dedi.
AB’de, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa Kıbrıslı Türklerin AB içerisinde “Kıbrıs Cumhuriyetine “ entegre olması yoluyla olabileceği yönünde bir anlayışın hakim olduğunu kaydeden Tatar, kendilerinin bunu asla kabul etmeyeceklerini söyledi; tüm bu görüşlerini DiCarlo’ya anlattıklarını ifade etti.
İlerleyen dönemde Rum Yönetimi Başkanı Hristodulis ile BM Genel Sekreteri Guterres arasında bir görüşme olacaksa kendisinin de BM Genel Sekreteri’yle görüşme talebi olacağını kaydeden Tatar, Hristodulis’in bir çok AB yetkilisi ve AB ülkesi devlet başkanıyla görümeler yapmasının Kıbrıslı Türkler’e yönelik haksızlık olduğunu, eşitsizlik yarattığını, bu eşitsizliğin Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik en büyük engel olduğunu belirtti. Tatar, bu görüşlerini tüm detaylarıyla Di Carlo’ya aktardıklarını anlattı.
-“Kıbrıs meselesi aynı zamanda bölgesel bir mesele”
Kıbrıs meselesinin aynı zamanda bölgesel bir mesele de olduğunu dile getiren Tatar, Doğu Akdeniz’de de istikrarın sürmesi, huzur ve barışın devamı için Türkiye’nin de garantör bir ülke olarak onayının önemli olduğunu , diğer yandan AB’nin Kıbrıs konusuna taraf olmasını asla kabul etmeyeceklerini, hem Nova hem de Di Carlo’ya ilettiğini söyledi.
"BM’nin neden çökmüş planlarda ısrar ettiğinin Kıbrıs Türk tarafı yetkililerine nasıl aktarıldığının" sorulması üzerine Tatar, Genel Sekreterliğin farklı olduğunu, eşitliği muhafaza etmeye çalıştığını ancak esas sıkıntının “iki kesimli iki taraflı federasyon” içeren Güvenlik Konseyi kararları olduğunu söyledi.