KIBRIS

Tatar: Döviz/TL paritesinde yaşanan dalgalanmaların yarattığı negatif etki, kısmen de olsa ortadan kalkacak

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Türkiye’den KKTC’ye yapılan ihracatlarda Türk Lirası kullanılmasını öngören genelgeyi değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Tatar, döviz/TL paritesinde yaşanan dalgalanmaların yarattığı negatif etki, kısmen de olsa ortadan kalkacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı şöyle:

“3 Haziran 2021 tarihinde Lefkoşa’da imzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaretin ve Ekonomik İş Birliğinin Geliştirilmesine Dair Protokol’ ekinde yer alan Eylem Planı’nın 22 no’lu faaliyeti uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklik ile Türkiye’den KKTC’ye yapılan ihracatlarda 5 Aralık 2022 tarihinden itibaren firmaların döviz yerine milli para birimimiz olan Türk Lirası kullanması kararlaştırılmıştır.

Bu karar uyarınca Türkiye’den KKTC’ye yapılan ihracatlarda firmaların, döviz yerine milli para birimimiz olan Türk Lirası kullanacak olması, KKTC’nin ekonomisine pozitif yönde etki yapacaktır.

5 Aralık’tan itibaren gümrük beyannamesinde ihracat bedelinin Türk Lirası olarak beyan edilmesini ve bedelin Türk Lirası olarak tahsil edilmesini zorunlu hale getiren bahse konu genelge; döviz/TL paritesinde yaşanan dalgalanmaların yarattığı negatif etkiyi kısmen de olsa ortadan kaldıracaktır.

İstatistiki veriler bize 2021 yılında Türkiye’nin KKTC’ye ihracatının % 51,7’sinde, KKTC’den ithalatının ise % 49,8’inde TL kullanıldığını göstermektedir. Bu genelgeyle birlikte KKTC’li ithalatçıların Türkiye’den TL dışı dövizlerle yaptıkları ithalatta, kur riskini ve işlem maliyetlerini KKTC iç piyasasında ithal ürünlerin satış fiyatlarına arttırıcı yönde yansıtmalarını önleyerek KKTC’de kısa vadede fiyat istikrarına ve akabinde KKTC içinde TL’nin kullanımının yaygınlaşmasına yardımcı olacağı aşikârdır.

İçerisinden geçmekte olduğumuz enflasyonist ortamda, pandemi ve döviz krizinin kamu maliyesi üzerindeki azımsanmayacak etkilerine rağmen, zamanında alınan doğru tedbirlerle birlikte devleti ayakta tutmaya ve bütün mükellefiyetlerin yerine getirilmesine devam eden devletimiz, bu yeni genelgeyle KKTC ekonomisinin rekabet gücünü yükseltme çalışmalarına ve hane halkının alım gücünü düşürmemek adına fiyatları normal seviyelere oturtmak için sarf ettiği uğraşlarına, hiç kuşkusuz çok daha fazla yoğunlaşacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da birçok kez altını çizdiği üzere, tarih boyunca küresel kriz dönemlerini iyi değerlendiren ülkeler çok büyük sıçrama yapma imkânına kavuşmuştur. Bu bağlamda, alınan bu karar, dışsal şok kaynaklı içinden geçmekte olduğumuz olağanüstü durumun, yurttaşımıza yansımalarını asgariye indirecek çalışmalara büyük katkı sağlayacak, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ekonomik ilişki ve iş birliğini çok daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir düzleme oturtacaktır.

Bu önemli kararın ardından, KKTC’nin mukayeseli üstünlüğüne endeksli çalışmalara yoğunlaşarak lokomotif sektörler olan turizm ve eğitim başta olmak üzere, tüm sektörlerin ilerleyen dönemde çok daha güçlü hale getirileceğine olan inancımı yinelerken, geçmişte gerek bakan gerek başbakan, bugün ise halkımızın teveccühüyle cumhurbaşkanı sıfatıyla mali piyasalar ve ekonomide yaşanan gelişmeler karşısında ortaya koyduğum irade ve çözüm odaklı çalışmalarımı, büyük bir sorumlulukla bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğimi vurgulamakta büyük fayda görüyorum.”