Kıbrıs Türkü geçtiğimiz hafta tarihindeki en büyük acılardan birini yaşadı. Türkiye’de, “asrın felaketi” diye nitelendirilen depremde 49 evladını kaybetti.

Adıyaman’da gencecik yavruların kaybedilmesi ülkedeki acıyı katbekat artırdı. Kıbrıs Türk halkını bir nebze de olsa teselli eden tek şey, evlatlarının naaşlarının ülkeye getirilebilmesi oldu.

Depremin olduğu sabah 07.00’de harekete hazır olan Sivil Savunma Teşkilatı ekipleri kısa zamanda Adıyaman’daki İsias otele ulaşarak arama-kurtarma çalışmalarına başladı. Sivil Savunma ekibindeki kahramanlar bir kez daha ülkenin gururu, yüz akı oldu ve canla başla çalıştı, Kıbrıs Türkü’nün evlatlarının vatanlarına getirilmesini, bir nebze de olsa teselli bulunmasını sağladı.

Türkiye’yi sarsan, 10 ilde ciddi yıkıma, binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan deprem sonrasında Adıyaman’a giderek arama-kurtarma çalışmalarına liderlik eden Sivil Savunma ekibi, “Allah bu acı tecrübeyi kimseye yaşatmasın…” dedi.

6 gün boyunca Kıbrıs’ın kalbinin attığı Adıyaman’da görev yapan ekip, İsias Otel’in enkazının tamamen kaldırıldığını, otelde olup bulunamayan kişi olmadığını, herkesin ailesine teslim edildiğini kaydederek, “Arkeolog gibi çalıştık. Birine zarar vermemek için çok yavaş ve dikkatli davrandık” dedi.

Diğer iller gibi olağanüstü gayrete ve hüzne tanıklık eden Adıyaman’da bulunan Sivil Savunma ekibi Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu. KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar, arama-kurtarma ekibinden Kemal Hacımusa ve Mustafa Beyaz, İsias Otel enkazına ilk giden ekipte yer aldı. Geçirdikleri zor ve acı günlerin yorgunluğu bu kahraman ekibin üyelerinin yüzlerinden okunuyordu.

Voleybol turnuvası için Adıyaman’da bulunan, konakladıkları İsias Otel’in yıkılmasıyla enkaz altında kalan Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrenci, öğretmen ve velilerinden oluşan 35 kişiye ulaşmak için olağanüstü gayretle çalışıldığını söyleyen ekip, rehber Anıl Zeybek’i otel enkazından canlı çıkardı.

Spor kafilesindeki Evren Çavdır’a 135’inci saatte sağ ulaşıldı, ancak Çavdır kısa süre sonra hayatını yitirdi.

“6’ncı günde böyle bir şey olacağına ihtimal vermiyorduk” diyen ekip, “Bize umut olan, ambulansa alkışlarla koyduğumuz kardeşimiz de keşke hayata tutunabilseydi…” sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.

Depremden yaklaşık 10 saat sonra vardıkları Adıyaman’da nasıl karşılandığını da anlatan Sivil Savunma ekibi, İsias Otel’in yan taraftaki enkazdan ikisi çocuk, biri kadın 3 kişinin canlı çıkarıldığını söyledi.

Sivil Savunma Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar, “İnsanlar can havliyle bize sarıldı, ailelerini enkazdan çıkarmamızı istedi. Onlara da ümit olduk. Keşke herkese yetebilecek imkanımız olsaydı…” dedi.

Zor koşullara, olumsuz hava durumuna rağmen ekipler halinde 24 saat durmaksızın çalıştıklarını belirten Mustafa Beyaz ise, “Bir-iki saatlik uykuyla günleri, saatleri, yeri geldi sağımızı solumuzu karıştırdık… Uyku aradığımız bir şey değildi. Rahat değildik. Tek isteğimiz bir an önce çocuklara ulaşmaktı… Tüm dikkatimizi enkaza verdik. Geri planda olan birçok şeyden haberimiz olmadı” diye konuştu.

Adıyaman’da olağanüstü bir gayret gösterildiğini kaydeden Kemal Hacımusa ise, “Ekip olarak çalıştık. Paydaş kurumlar da destek verdi; belediyeler; Sivil Havacılık; Ercan itfaiye ekibi; GKK arama-kurtarma ekibi… Herkes elinden geleni yaptı ve süreci bu noktayı taşıdık…” dedi.

Doğal afetlerin gerekli önlemlerin alınması, sonrasındaki krizin de güçlendirilmiş envanter, iyi bir organizasyon ve ekip ruhuyla yönetilebileceğini ifade eden Mustafa Duyar, Kemal Hacımusa ve Mustafa Beyaz, eksikleri gördüklerini, kendilerini geliştirmek için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Uçakla Adıyaman’a giden ekibe başkanlık eden Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar, deprem anından itibaren neler yaşandığına değindi.

6 Şubat’ta sabaha yakın meydana gelen depremi hissettiğini; hatta sarsıntı uzun sürdüğü için endişelendiğini belirten Duyar, şunları söyledi:

“Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı personeli, WhatsApp grubuna ‘deprem…’ ‘deprem oldu’ yazmaya başladı. Başkanımız ve Başkan Yardımcımızla konuştum. Depremden hemen sonra Lefkoşa’da riskli gördüğüm bölgeleri dolaştım. Türkiye’den de haberler gelmeye başlayınca herkes göreve çağrıldı. Hızlı şekilde hazırlandık. Sabah 07.00’de bölgeye gitmeye hazırdık…”

Adıyaman’a giden ikinci ekibin başında yer alan Mustafa Beyaz da şunları anlattı:

“Depremi hissetmedim ama bir vatandaş, Alo 101’i aradı ‘Gazimağusa’da deprem oldu’ dedi. Başka ihbar almadım ama Türkiye’den haberler gelmeye başladı. Arama-kurtarma ekibimizin bir kısmı Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndaki lojmanlarda kalıyor. Hemen hazırlıklara başladık.”

Henüz Adıyaman’a gitmeden tanıdığı bazı ailelerin kendisini arayıp bilgi almaya çalıştığını anlatan Mustafa Duyar, şunları ekledi:

“Adıyaman’daki tanıkları aradım. Hatlar çökmüştü, telefonlara cevap alamadık. Belki iç hattan ulaşırız diye Adana’dan Adıyaman’ı arattım…Olmadı. Adıyaman’a ailelerle aynı uçakta gittik. Enkaza vardığımızda ilk önce keşif yaptık ve binanın kötü şekilde yıkıldığını tespit ettik…”

İkinci ekiple, Girne Limanı’ndan İskenderun’a, oradan da kara yoluyla Adıyaman’a vardıklarını söyleyen Mustafa Beyaz ise şunları anlattı:

“Uçakla giden ekiple aynı anda hazırlandık, hazırdık ama araçlarımız ve arama-kurtarma için kullanılacak ağır malzemelerimiz olduğundan gemiyle gittik. 24 kişiydik. Gemiye pazartesi öğlen bindik. Yolculuk 8 saat sürdü. Kara yolu çok sıkıntılıydı. Çöktüğü için otobanı kullanamadık, köy yollarından gittik. Onlarda da hasarlar vardı ve trafik yoğundu. 4-5 saatlik yolu 12 saatte gittik…”

Sivil Savunma Teşkilatı’nın profesyonel arama-kurtarma ekibinin 12 kişiden oluştuğunu, diğer ekibin eğitimlerle desteklendiğini ve kendilerine yardımcı olduğunu belirten Mustafa Beyaz, enkazda kullandıkları araç-gereçle ilgili teknik detay verdi.

-Akustik dinleme cihazı ve termal kamera

Deprem bölgesine 3’ü her türlü arazi ve hava şartında gitmek için tasarlanmış çok amaçlı kamyon (Unimog) olmak üzere 8 araçla gittiklerini belirten Beyaz, enkazın altını görebilmelerini sağlayan arama kamerasının (Search-cam), yıkıntıların arasındaki sesleri duyabilmelerini sağlayan akustik dinleme cihazı ile termal kameranın da envanterlerinde olduğunu söyledi.

Termal kamera konusunda basında çıkan bazı haberlere işaret eden Mustafa Beyaz, “Termal kamera duvarın ya da betonun altındaki ısıyı tespit edemez ancak enkazın dışında kalan, tozla örtülmüş kişiyi fark etmenize yardımcı olabilir…” dedi.

En büyük heyecanı enkazda sese ulaşınca yaşadığını belirten ekip, İsias Otel’deki rehber kafilesinden Anıl Zeybek’e nasıl ulaşıldığını anlattı.

Kurtarma ekibinde yer alan Kemal Hacımusa, o anı şöyle aktardı:

“Orta yaşlı birine ait, derinden gelen bir erkek sesi duyduk. Durumu iyiydi. Kara ekibinin de bize katılmasıyla öğlen başladığımız kurtarma çalışmasını gece yarısı bitirdik. Çalışma sırasında artçı depreme şahit olduk…”

Küçük bir arama-kurtarma ekibinin ses gelen yan enkazda çalışma yaparak 2’si çocuk, 1’i anne 3 kişiyi canlı çıkardığını anlatan arama kurtarma ekibinden Mustafa Beyaz, şunları anlattı:

“Otel enkazını hiçbir zaman bırakmadık ama canlı olan yerlere de müdahale etmek zorundaydık. Yan taraftan ses geldi. Bina sıkıntılıydı. Plakalar yandı, kayma riski yüksekti. Yan taraftaki yarım inşaattan kalas bulduk. Yanımızda götürdüğümüz ağaç motoruyla kalasları keserek enkaza destek yaptık.”

Enkazdan içeri girip anne ve 2 çocuğun çıkarılmasına yardımcı olanlar arasında yer alan Kemal Hacımusa, şunları aktardı:

Alzheimer hastası İsmet Kim hala bulunamadı Alzheimer hastası İsmet Kim hala bulunamadı

“İçerisi çok karanlıktı. Fenerlerimizden birini içerde bıraktık ki çocuklar çevresini, annesini ve bizi görebilsin. Anne yaralıydı. İlk etapta anneyi çıkararak alan yarattık. Sıkışan iki plakayı esneterek çocukları çıkarmak için uğraştık. Hassas davrandık çünkü yapacağımız aşırı bir müdahale tüm enkazın çökmesine, bizim de çocukların da hayatını kaybetmesine neden olabilirdi. 1.5-2 yaşlarında Ali’yi sonra da biraz daha büyük olan Lale’yi çıkardık. Bu çalışma yaklaşık 8 saat sürdü…”

- "Yüzeyden baktığınızda otel nerdeyse bitmişti"

40 saati aşkın süre aralıksız çalıştığını, günde 8-10 saat da iş aracı kullandığını anlatan Mustafa Beyaz, arama-kurtarma çalışmalarına sona yaklaştıkları günü şöyle anlattı:

“Yüzeyden baktığınızda otel nerdeyse bitmişti…Çocuklarımızı bulamayacak mıyız diye endişelenip, ümitsizliğe kapıldık. İkinci katta kalan çocuklarımıza bodrumda ulaşabildik. Ekipteki genç arkadaşlarımız inanılmaz gayret gösterdi, durmaksızın çalıştı, bir dediğimizi iki etmedi, tecrübemize saygı gösterdi… Aramızda daha önce Gölcük’teki ve Pakistan’daki deprem bölgelerine giden tecrübeli arkadaşlarımız da vardı.”

35’i Adıyaman’da olmak üzere Türkiye’deki depremde hayatını kaybeden KKTC vatandaşı sayısı 49’a ulaştı.

Öte yandan Türkiye'de meydana gelen deprem sırasında Hatay'da bulunan Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı personeli Amaç Arnavutoğlu da depremde hayatını kaybetmişti. Türkiye’deki arama-kurtarma çalışmalarını tamamlayarak 14 Şubat Salı sabahı ülkeye dönen, Girne Limanı’nda çiçeklerle karşılan Sivil Savunma ekibi, çalışma arkadaşlarının kabrini aynı gün ziyaret edip dua okumuştu.