Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erayman Girne, Dipkarpaz ve Gazimağusa’nın güneyi hariç, ülkenin diğer bölgelerinin %50 ile %90 arasında şiddetli kuraklık riski ile karşı kaşıya olduğunu söyleyerek, “Daha çok tarla tarımının yapıldığı iç kesimlerde ilave sulama imkânı olmaması durumunda buğday, arpa ve baklagillerin rekoltesinde %30’dan fazla verim düşüşleri yaşanabilir” dedi.
Kısa vadede, tarım sigortası yaptıran çiftçilerin durum tespiti yapılması için sigorta acenteleri ile görüşmeleri önerisinde de bulunan Erayman, bunun zararın asgariye indirilmesi açısından önemli olduğunu kaydetti.
Erayman, sigorta yaptırmayan çiftçilerin ise eğer kuraklık şiddeti bitki gelişimini yavaşlatmış ya da hastalıklar ve zararlılar ekinlere yayılmış ise bir uzman ile görüşmeleri tavsiyesinde bulunarak, “Uzman ile birlikte verim tahmini yapmalıdır. Eğer hasat masrafı karşılayamayacak durumda ise tarlaya vakit geçirmeden münavebeye uygun farklı bir ürün ekmeli ya da bitkilerin başaklanma/çiçeklenme döneminde tarlayı sürerek yeşil gübre olarak yararlanılmadır” şeklinde konuştu.
Kuraklık riski olan bölgeler de bazı öncü tedbirlerin alınmasının önemli olduğunu aktaran Erayman, “Özellikle kumlu ve gevşek topraklarda toprak altı su tutma teknolojileri ile toprak altına su geçirmez material (plastik, su tutucu jel vs.) döşeyerek suyun derine sızması önlenebilir. Yeraltı damla sulama veya sızma sulama sistemleri sulama suyunda %50’den fazla tasarruf sağlayacaktır” bilgisini paylaştı.
Erayman, özellikle küçük çiftçilerin yağmur hasadı sistemleri konularında eğitilmeleri ve bu konuda desteklenmelerinin bölge tarımının çeşitlenmesi açısından faydalı olacağını da belirterek, “Orta vadede çiftçilerin hayvan gübresi, yeşil gübre veya atık çamurları ile organik madde içeriğini yükselterek toprağın su tutma kapasitesini artırabilirler” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ta toplam büyüklüğü yaklaşık 750 km2 olan 13 farklı akifer bulunduğunu anımsatan Erayman, “Bunlardan tarla tarımının yaygın olduğu Güzelyurt, Mesarya ve Lefkoşa bölgelerindekilerin toplamı yaklaşık 400 km2’dir. Bu akiferleri yeniden besleyecek tesislerin yapılması kuraklık ve susuzluk riskini büyük ölçüde azaltacak” ifadesini kullandı.