İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, gelecekte yaşanabilecek hadiselere hazır olunması ve sağlıklı planlama yapılabilmesi adına olaylara göre değil, “neden- sonuç” ilişkisi üzerine hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bilimsel çerçevede hareket tarzımızı geliştirmeliyiz” dedi.
Öztürkler, yabancıların taşınmaz mal alımlarında alınan harçların yüzde 6’dan yüzde 12’ye çıkartıldığını ve bu konuda yapılan tüzük değişikliğiyle de geleceği planlayacak fonlar oluşturduklarını belirtti.
İçişleri Bakanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Öztürkler, Hakikat Web TV’de yayınlanan “Günaydın Hakikat” programına katılarak, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Öztürkler, 6 Şubat’ta Türkiye Cumhuriyeti’nde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle İçişleri Bakanlığı olarak aldıkları kararları ve süreci değerlendirdi. Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem sonrası yaşanan yıkımlarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, acılı ailelere ve Türk milletine başsağlığı dileyen Öztürkler, felaktin boyutlarının çok büyük olduğunu vurguladı, bu süreçte bakanlık olarak ilk andan itibaren önemli kararlar aldıklarını belirtti.
Deprem felaketinde mağduriyet yaşayan, ailelerini kaybeden ve KKTC’de yakınları olan depremzedelerin KKTC’ye giriş-çıkışları ve muhaceret işlemlerinde kolaylık sağlayan 90 gün süreli özel bir genelge yayımladıklarını ifade eden Öztürkler, “Depremin yaşandığı 11 ilden ülkemize giriş yapacak, kimlik, pasaport gibi evrakları yıkım altında kalmış depremzedelerin TC Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerinden alacakları resmi evrakla ülkemize girişlerinin sağlanması adına bu olağanüstü koşullar için geçerli özel bir genelge yayımladık” dedi.
“Başbakanlık Koordinasyon Merkezi” altında depremzedeler için sağlık hizmetleri, sosyal yardım almalarını sağlamak amacıyla da organizasyon sağlandığını ifade eden Öztürkler, ilk anda hızlı adım atmak adına yasa gücünde kararnamelerin çıkartıldığı ve amacın; okulların sağlamlaştırılması, kontrollerinin yapılması, Sivil Savunma'nın güçlendirilmesi, bundan sonraki adımların planlı ve koordineli atılması, belli bir gelir üzerindeki çalışanlardan yüzde 1-2 arası kesinti ile başlayan ve üst düzey yönetici bakanlar, milletvekillerden yüzde 5 oranında bir kesinti ile “deprem fonu” yaratmak olduğunu anlattı.
Öztürkler, “Olaylar yerine olgulara göre hareket ederek ortak akılla geleceğe yönelik adımlar atmak çok değerlidir. Bu amaçla hareket ediyoruz. Toplumsal bir konsensüsle hareket edilmesi adına Meclis’te yaptığımız uzun görüşmeler, istişareler sonrasında yasa gücünde kararnameler yerine üç komite kurmasına karar verildi” dedi.
Hükümet olarak Başbakanlık Koordinasyon Merkezi, Cumhuriyet Meclisi ve halkın ilk andan itibaren Anavatan'da yaşanan deprem felaketi sonrası güzel bir dayanışma örneği gösterdiğini, hızlıca yaraların sarılması için imkanlar dahilinde katkı konduğunu ifade eden Öztürkler, Kıbrıs Türkü’nün imkanları dahilinde Anavatan'ın yanında durduğunu kaydetti.
-“Toplumsal ihtiyaçlara yönelik önemli kalemler yaratıldı”
“Olaylara göre değil, olgulara göre hareket edilmesinin” önemine vurgu yapan Öztürkler, “Yabancıların Taşınmaz Mal alımlarında alınan harçların yüzde 6’dan yüzde 12'ye çıkartıldığını ve burada yapılan tüzüksel değişiklikle de geleceği planlayacak fonlar oluşturduklarını” belirtti.
Öztürkler, “Eski tüzükte vatandaşla yabancılardan alınan tapu harçları aynı orandaydı. Bunun dünyada çok örneğine rastlayamazsınız. Bu hususta hem vatandaşlarımıza sosyal konut yapımı için ilk kez ayrı bir fon ayrıldı. Hem de Taşınmaz Mal Komisyonu'na fon yaratılması konusunda Meclis'te de ana muhalefet milletvekili sayın Fikri Toros’un defatle gündeme getirdiği bu hususta da ilk kez bir adım atıldı. Satış sözleşmelerinden de ilk anda yüzde 6’lık bir oranda harç alınacak ve tapu devir işlemleri sırasında da geriye kalan kısmı alınarak ayrılan fonlara aktarılacaktır” diye konuştu.
Vatandaşlara sosyal konut yapımı için ilk kez yapılan tüzük değişikliğiyle bir fon yaratıldığına da dikkat çeken Öztürkler, şöyle konuştu:
“Burada gençlerimizin yuva sahibi yapabilmek için önemli bir planlamanın zeminini yaratarak, kendi imkanlarımızla planlama yapılmasının önünü açıyoruz. Ayrıca yaşanan deprem felaketinin yaralarının sarılmasına katkı sağlayacak depremzedeler için kullanılacak bir kalem de ayrıldı. Gelecekte yaşanacak hadiselere hazır olunması, sağlıklı planlama yapılabilmesi adına olaylara göre değil, neden-sonuç ilişkisi üzerine hareket edilmesi gerekmektedir. Bilimsel çerçevede hareket tarzımızı geliştirmeliyiz.”