Bir günde iki ani ölüm… Bir günde iki ani ölüm…

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Yasemin Öztürk, Kuzey Kıbrıs TV’de katıldığı programda Ahmet Kaptan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Öztürk, siyasete girdiği günden beridir her zaman dürüst ve mert olmayı tercih ettiğinin altını çizerek, UBP kurultay sürecinde de aynı şekilde hareket ettiğini ve Hasan Taçoy’a olan desteğini açık yüreklilikle ortaya koyduğunu söyledi.
Görmüş olduğu yanlışları söylediğinde bazı çevrelerin “muhalefet gibi konuşuyorsun” eleştirilerine maruz kaldığını ifade eden Öztürk, “doğru birdir ve hep aynıdır. Muhalefette de olsanız, iktidarda bile olsanız her zaman doğruları yanında yer almalısınız” dedi.
Öztürk, mevcut UBP genel başkanının yanlışları karşısında partinin içerisine düştüğü zor duruma işaret ederek, kurultay sürecinde bu durumun artarak sürdüğünü kaydetti.
Taçoy’a destek verenlerin baskı ve tehdite maruz kaldığına vurgu yapan Öztürk, “şu anki gidişattan başta üyelerimiz olmak üzere kimse memnun değil. Baskı ve tehditin yarattığı bir korku üzerine siyaset yapılıyor. İnsanlarımız korkudan sandığa gitmeyeceklerini söylüyor” dedi.
Yasemin Öztürk yapılan yanlışlar nedeniyle partinin güven ve kan kaybı yaşadığına işaret ederek, mevcut başkanın girilecek ilk seçimde hezimet niteliğinde bir sonuca neden olacağını kaydetti.
Üstel’in başbakan olarak da yetersiz kaldığına dikkat çeken Öztürk, başta ekonomi olmak üzere, eğitim, sağlık ve diğer konularda sorunları çözücü politikaların hayata geçirilmediğini hatırlattı.
Öztürk, Üstel’in “tv programında tartışmam” yaklaşımını da eleştirerek, “yapacaklarınızı anlatmazsanız insanlar neye göre karar verecekler” diye sordu.
Halk arasında partinin eskisi kadar güçlü olmadığının konuşulmakta olduğuna dikkat çeken Öztürk, “partimiz artık ne yazık ki sansasyonel olaylarla anılmaktadır. UBP ülke için yaptıklarıyla konuşulması gereke bir partidir” dedi.
“hatalarınızı kabul etmezseniz aynı hatalarla yürürsünüz ve aynı hataları tekrarlarsınız” diyen Öztürk, kaybedilen ara seçim ve yerel seçimin analizinin yapılmadığını anımsattı.
UBP’nin “nerede yanlış yaptık” özeleştirisini yapması gerektiğinin altını çizen Öztürk, ancak bunun yapılmadığını ve buna rağmen başarıdan bahsedildiğini söyledi.
Öztürk, yerel seçimde en fazla çalışan bölge olan İskele’de bugün mevcut başkana desteğin minimuma indiğine değinerek, bunun temelinde verilen sözlerin tutulmaması ve bölgenin yalnız bırakılması olduğunu kaydetti.
“insanları susturmak yerine dinlemek lazım. Mevcut genel başkan insanları susturup dinlemeden ‘En Büyük Benim, Kral Benim’ gibi bir tavır takınarak kimseyi doğru düzgün dinlemiyor” ifadelerini yer veren Öztürk, birlikte bölgeyi gezdiği mevcut genel başkanın insanlara davranış biçimini tasvip etmediğini söyledi.
Öztürk, “kimse durup duruken mahkemeye gitmez. İlçe seçimleri yaptık ve orada da maalesef oy pusulaları dışarıya çıktı, fazladan atılan oylar oldu, insanlar tehditlerle korkutuldu. Bize bu yönde çok sayıda ihbar ulaştı. Biz partimizin korku ile anılmasını istemiyoruz. Nelerin yapılacağının herkesin önünde tartışılması gerekiyor. Ama nedense kestirilip atılıyor ve ‘ben tartıştırmam’ deniliyor. Bugün Amerikan Başkanı bile çıkıp rakibi ile tv ekranlarında herkesin önünde tartışıyor. Sizin ondan ne fazlalığınız var ki bunu yapmıyorsunuz?” dedi.      
Mevcut başkana yeterli sürenin tanındığına işaret eden Öztürk, daha fazla bir süreyi neden talep ettiğine yönelik ise net bir açıklama yapmadığını söyledi ve “hiç kimseye bir açıklamada bulunmuyor, bu diktatörlükten başka bir şey değildir” ifadesini kullandı.
Yasemin Öztürk, “ben yaparım olur” yerine istişare ederek adımlar atılmasının önemine vurgu yaparak, mevcut genel başkanın uzmanlarla konuşarak belirlenmiş bir yol haritası bulunmamasını eleştirdi.  
Mevcut başkanın kamu gücünü kendi lehine kullanmayı tercih ettiğini kaydeden Öztürk, diyalog yerine tercih edilen baskı yönteminin mutlaka ters tepeceğini belirtti.

Editör: Serap Okuducu