Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay seçim sonucunu değerlendirdi.
Özersay, kimsenin seçmene kızmaya hakkı yoktur! Sen seçileni Başbakan yaptırma, parti başkanı orada dururken adeta bir sivil darbe ile bir vekili Başbakan ata, devletin itibarını yerle bir et, sonra katılımın olmadığı tek adaylı çakma kurultay ile parti başkanı yarat, seçimi ve sandığı anlamsızlaştır; Halkın devlete olan inancının altını oy, üstelik de bu gayrimeşru hükümeti değiştiremeyecek, bu demokrasi ayıbına son veremeyecek nitelikte , hem de yapmak zorunda olmadığın ara seçimi, Anayasa sana ara seçimi yapmama imkanı veriyor olmasına ve son Cumhurbaşkanlığı seçimi ertesinde ara seçim yapılmamış olmasına rağmen tek sandalye için yine de oybirliği ile karar alıp inadına ara seçim yap ve insanlar sandığa gitmeyince, anlamsızlaştırılan bu yapıya, bu yanlışa ORTAK OLMAK İSTEMEYİNCE “sandığa gidin, lütfen gidin” diye çağrı yap! Ya da sandığa gitmemeyi tercih eden seçmeni suçlamaya kalk! Boşuna uğraşmayın, hükümetiyle muhalefetiyle siyasi partiler kendi tabanlarını bile İNANDIRAMADI VE İKNA EDEMEDİ!
Bir yıldır ortada GAYRİMEŞRU, NORMAL OLMAYAN bir hükümet ve bir DEMOKRASİ AYIBI VAR! Herkes şapkasını önüne koysun ve önce gözlerini yumduğu, başını başka tarafa çevirdiği ve görmezden geldiği bu GERÇEK İLE YÜZLEŞSİN. Muhalefet gayrimeşrudur dediği hükümetle kok kola Meclis’te iş tutup onu normalleştiren siyasetini gözden geçirecek mi? Böyle anlamsız bir ara seçime “BU BİR REFERANDUMDUR” diyerek anlam kazandırmaya çalışan ve ters köşeye düşen muhalefet bir öz eleştiri yapacak mı? Özellikle UBP üst yönetimi kendi tabanının verdiği bu mesajı alıp, kendi iradesine sahip çıkıp PARTİ BAŞKANIMI BEN SEÇERİM diyebilecek mi? Halkın verdiği bu mesajı Ünal abi doğru okuyup tez zamanda İSTİFA EDİP ülkede meşru bir hükümetin kurulmasının önünü açacak mı?
Bugünden sonra bunları konuşmak gerekir! Kimin kazandığını değil, çünkü aslında bu fotoğraftan kimse bir başarı öyküsü çıkaramaz, seçimi kazanan da zaten kazandığını bile anlamayacak bu katılım oranıyla…YENİ BİR MEŞRUİYET KRİZİ ile karşı karşıyayız!