KIBRIS

Otizm spektrum bozukluğu DAÜ’de düzenlenecek sempozyumla ele alınacak

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) düzenlenecek sempozyumla ele alınacak.

Üniversiteden verilen bilgiye göre, DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde çarşamba günü 10.00-12.30 saatleri arasında “Otizm Spektrum Bozukluğuna Çok Yönlü Bakış” paneli düzenlenecek.

Ücretsiz yapılacak panele, OSB alanında çalışan farklı disiplinler, aileler, sivil toplum örgütleri, birlik ve dernekler katılabilecek.

DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ünal Değer Dünya Otizm Farkındalık ve Kabullenme Ayı nedeniyle açıklama da yaptı.

DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin 3 Nisan’da “Bugün Rengimiz Kırmızı” sloganıyla etkinlik gerçekleştirerek öğrenciler ve öğretim üyeleri ile birlikte otizm spektrum bozukluğuna dikkat çektiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Değer, şu bilgileri paylaştı:

OSB, belirtileri yaşamın ilk yıllarında başlayan, sosyal etkileşim ve iletişimde yetersizlik, tek tip davranışlar ve kısıtlı ilgi alanı ile karakterize, etkileri yaşam boyu süren nörogelişimsel bir bozukluktur. Amerika Psikiyatri Birliği’nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı- (DSM-5)’e göre otizm ve otizmle ilişkili bozukluklar “otizm spektrum bozukluğu” başlığı altında birleştirilmiştir. DSM 5 kriterleri, toplumsal iletişim ve etkileşimdeki yetersizliğe yönelik belirtilerden bir kısmının 3 yaşından öncesinde başlaması ve kısıtlayıcı ve yineleyici davranışların varlığının OSB tanısına işaret edebileceğini vurgulamaktadır. 2018 yılında Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin verilerine göre OSB görülme sıklığı 2000 yılından günümüze kadar %150’lik bir artış göstermiştir ve 2018 yılında OSB görülme oranı 1/59 olarak bildirilmektedir. Erkek çocuklarında daha fazla görülen OSB’nin toplumda görülme sıklığının artışı ile birlikte OSB’nin erken tanısı ve erken müdahale yöntemleri gündeme gelmektedir.

Farklı şiddetlerde etkilenime sahip olabilen OSB’li bireylerde multidisipliner ve interdisipliner yaklaşımı benimsemek ve bireylerin ihtiyaçları doğrultusunda bütüncül müdahale yöntemlerini kullanmak son derece önemlidir. Günümüzde OSB’li bireylerde özel eğitim en büyük rolü üstlenmekle birlikte, dil ve konuşma terapisi, fizyoterapi, psikolojik tedavi, beslenme tedavisi ve ilaç tedavisi gibi yöntemler yanında müzik terapi, hayvan destekli terapi gibi alternatif yöntemlere de başvurulabilmektedir. OSB yönetiminde motor gelişimde gecikme, kaba ve ince motor becerilerde yetersizlik, duruş, denge ve koordinasyon problemleri nedeniyle fizyoterapistler aktif olarak rol almaktadır. Ayrıca duyu algı ve motor bütünleşmede sorun yaşayabilen OSB’li bireylerde duyusal uyaranların işlemlenmesi ile ilgili semptomları azaltmak, uygun adaptif cevaplar geliştirmelerini kolaylaştırmak, kendilerini regule edebilmelerini sağlamak amacıyla fizyoterapi uygulamaları önem kazanmaktadır. Fizyoterapi uygulamaları ile OSB’li çocuk ve bireylerin davranışsal problemlerin azaldığı, sosyal etkileşim ve iletişime destek olduğu ve öğrenme becerisini geliştirdiği çalışmalar ile gösterilmiştir. Pediatri alanında çalışan fizyoterapister OSB’li bireylere özel yaklaşarak destek verebilmekte, toplumsal entegrasyonlarını ve katılımlarını kolaylaştırabilmektedir.”

Yrd. Doç. Dr. Ünal Değer, DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin 3 Nisan’da “Bugün Rengimiz Kırmızı” sloganıyla etkinlik gerçekleştirerek öğrenciler ve öğretim üyeleri ile birlikte otizm spektrum bozukluğu’na dikkat çektiklerini belirtti.