Dün basına da yansıyan HTS kayıtları ile ilgili Güran ailesinden açıklama geldi. Narin Güran’ın Ailesi, basında yer alan HTS raporu ile ilgili iddiaları yalanladı. Narin’in baba evinde öldürüldüğü kesinleşti yönündeki haberlerin yalan olduğunu belirten aile, Narin’in katili ya da katillerinin bulunarak cezalandırılmasının ailenin en büyük temennisi olduğunu vurguladı. Narin Güran Ailesi adına yapılan ve aynı avukatları tarafından hazırlandığı düşünülen açıklamada, sosyal medya ve bazında yer alan haberlerin tamamen gerçek dışı olduğu, ailenin kadınları başta olmak üzere onuruna yönelik acımasız saldırıların devam ettiği ifade edildi.

Sosyal medya fenomenlerinin Takipçi ve izlenme sayısını arttırma ve bir gazetecinin ise bu acı olay yüzeylerinden popüler olma hevesiyle haberler yaptığını iddia eden Güran ailesi, bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularının yapıldığını söyledi.

Aile açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:

Güzelyurt ve Demirhan’da yangın… Güzelyurt ve Demirhan’da yangın…

“Bu bağlamda ; Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadelerin ve yapılan röportajların gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir. Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından; Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen, kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişse dönük silindiği şeklinde asılsız haberlerin yapıldığı, keza sabah çamaşırları yıkamak için Hediye Güran’a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran’ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, Enes Güran’ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin sansürlenmesi sonucunda, ifadesi yine çarpıtılarak Enes’in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haberler yapıldığı’ şeklinde ilgisiz ve maksatlı yayınlar yapıldığı tespit edilmiştir.”

“OLAYIN AYDINLATILACAĞINA İNANCIMIZ TAMDIR”

Açıklamada, Narin’in olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin raporların tamamlanması durumunda cinayetin şüpheye yer vermeyecek şekilde aydınlatılacağına olan inancın tam olduğu belirtilirken bu aşamada soruşturma makamlarının çalışmalarının sonucunu beklemenin daha doğru olacağı ifade edildi.

Narin’in kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü sorusunun aile dair toplum vicdanını tatmin edecek şekilde ortaya çıkacağının belirtildiği açıklamada, Delilsiz ve soyut senaryolar üzerinden aileye yüklenildiği ifade edildi.

Güran ailesinin açıklamasının devamı ise şu şekilde:

“Ailemiz dahil toplum vicdanın tatmini ve adaletin tecellisi için ‘Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü’ sorularının şüpheye yer bırakılmayacak şekilde somut delillerle açıklığa kavuşturulması ve olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin’ i tıpkı kendi kızları gibi benimseyip, acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip eden iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden, herkese şükranlarımızı sunarız.  İnfiale neden olan, bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi; öfkesini hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme , kendi vicdanını tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme hakkını haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük, lekelenmeme hakkını hiçe sayan , somut delile dayanmayan ön yargılarla birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz ifadelerin sürekli kullanıldığını, sosyal medya ve basın aracılığıyla soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı, delilsiz soyut senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir. Bu kapsamda ailemizin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulmuştur. Çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur.

‘Masumiyet Karinesi’ gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin; lekelenmeme hakkına saygı duyulması, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması gerekmektedir.

Ceza soruşturma dosyasındaki işlemler gizli olmasına karşın soruşturma konusu suçun işlenme nedenine ilişkin ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını , işlenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan zarar göreni , en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin’ in ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek gözlemlemekteyiz.

Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin Gran cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

Hukuka olan güvenimiz ve inancımız çerçevesinde maddi gerçeğin tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını, sorumlu/sorumluların cezalandırılmasını, masumların aklanmasını, toplum vicdanının tatmin edilmesini bekliyoruz.”

Açıklamada, “Narin Güran’ ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği” şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu ve bunun Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlar arasında gerçekleşen görüşmede de yetkililer tarafından ifade edildiği kaydedilerek, “Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususunda ki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesini, kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.”

Editör: Melihat Haksız