KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Sendikal Platform içerisindeki 9 sendika adına, “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığı hukuki mücadelesinde gelinen son nokta ve nasıl bir yol izleneceğini açıkladı.

Alt mahkemede olumsuz sonuçlanan ve istinaf mahkemesinde açılan örnek oluşturacak bir davanın en geç bir yıl içerisinde sonuçlanmasının beklendiğini ifade eden Maviş, bu süreçte emsal teşkil edecek dört farklı kategoride alt mahkeme davaları da açıldığını kaydetti.

İstinaf mahkemesinden olumsuz yanıt çıkması durumunda her dört kategoriyi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıma konusunda tüm sendikaların kararlı olduğunu belirten Maviş, bugüne kadar henüz başvuru yapmamış olan vatandaşların en kısa zamanda ilgili daireye gidip vatandaşlık başvurularını tamamlaması ve alındı belgesi verilmesi konusunda ısrarcı olmaları gerektiğini ifade etti.

Maviş, KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, KTAMS, Koop-Sen, BES, Basın-Sen, Çağ-Sen ve Dev-İş adına konuyla ilgili ortak yazılı açıklama yaptı.

Maviş, Kıbrıs sorununun yarattığı en önemli sosyal sorunlardan birinin “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşları ile diğer ülke vatandaşlarının yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan çocukların “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığı alamaması olduğunu belirtti.

-“30 bin kişinin vatandaşlık almasına engel”

“Yaşanan toplumsal çatışmalar ve adanın etnik olarak bölünmesinin, iyimser bir tahminle 30 bin kişinin vatandaşlık almasına engel çıkardığını” kaydeden Maviş, yaptıkları bir çalışma ile şu ana kadar 6 bin 300 kişinin çeşitli sebeplerle “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığı alamadıklarını kayıt altına aldıklarını ifade etti.

“Kıbrıs sorununa taraf olanların çözümsüzlük çözümdür anlayışı, en çok Kıbrıslı Türkleri etkilemektedir” diyen Burak Maviş, bunun neticesinde en büyük mağduriyetlerden birini de karma evlilik yapanların ve onların çocuklarının yaşadığını ifade etti.

-“Kıbrıslı Rum siyasi elitlerinin zihniyetini kabul etmek mümkün değil”

“Bir bireyin kiminle evleneceğine devletler karar vermediği gibi, bir bireyin anne ve babasını belirleme hakkı da yoktur” ifadesini kullanan Maviş, bu gerçekler ortadayken vatandaşlık meselesini siyasi bir malzeme ve pazarlık konusu olarak gören Güney Kıbrıs Rum Yönetimi makamlarında oturan Kıbrıslı Rum siyasi elitlerin zihniyetini kabul etmenin mümkün olmadığını kaydetti.

2018 yılında başlattıkları siyasi girişimlere olumlu yanıt alamadıktan sonra hukuki mücadeleyi de eş zamanlı başlattıklarını hatırlatan Burak Maviş, şöyle devam etti:

“Bu çerçevede ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ alt mahkemesinde Sn. Eda Hançer Akkor’un açtığı dava alt mahkemede olumsuz sonuçlanmış olup, 2022 yazında dava istinaf mahkemesine (supreme court) taşınmıştır.

Bu dava toplumsal bir konu olduğu ve bir insan hakkı olarak sendikalarımızın başlattığı, birçok vatandaşımızın sendikalarla birlikte yaptığı mücadeleye katkı yapacağı ve örnek oluşturacağı için süreç Sendikal Platform üyesi 9 sendika tarafından maddi/manevi olarak desteklenmiş ve takip edilmiştir.”

Gelinen aşamayı halkla paylaşıp, nasıl bir yol izleneceği konusunda halkı bilgilendirmenin görevleri arasında olduğunu belirten KTÖS Genel Sekreteri Maviş, şu bilgileri paylaştı:

“1.İstinaf mahkemesinde açılan davanın en geç bir yıl içerisinde sonuçlanması beklenmektedir.

2.Bu süreçte, emsal teşkil edecek dört farklı kategoride alt mahkeme davaları da açılmıştır. Bu kategoriler şu şekildedir:

a. Resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılayan ancak siyasi nedenlerle vatandaşlık başvurusuna cevap verilmeyenler

b. Resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılamayanlar

c. Ebeveynlerinden bir tanesi diğer ülke vatandaşı olmasına rağmen resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılayanlar

d. Evlilik yoluyla vatandaşlık hakkına başvuranlar

3.İstinaf mahkemesinden olumsuz yanıt çıkması durumunda her dört kategoriyi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıma konusunda tüm sendikalar kararlıdır. Sendikalar olarak her alanda olduğu gibi bu konuyu da toplumsal bir görev bilmekteyiz.”

-Mağdur vatandaşlar ne yapabilir?

Bu konudan mağdur vatandaşların ne yapabileceği konusuna da değinen Maviş, bugüne kadar henüz başvuru yapmamış olan vatandaşların en kısa zamanda ilgili daireye gidip vatandaşlık başvurularını tamamlaması ve alındı belgesi verilmesi konusunda ısrarcı olmaları gerektiğini kaydetti.

Maviş, vatandaşlığın kişisel bir mesele olması ve her davanın kendi içerisinde değerlendirilmesi nedeniyle sendika avukatı tarafından açılan emsal davaları beklemeyip kişisel olarak mahkeme yolunu düşünen vatandaşların, dava süreci oldukça zaman aldığından, erkenden dava açmalarını da önerdi.

Sendikalar olarak Avrupa Birliği, Uluslararası İzleme Örgütleri ve ilgili tüm kurumlara başvuru, diyalog ve lobi çalışmaları yapacaklarını ifade eden Maviş, Rum Yönetimi yetkililerine, bu konuyu siyasi iradenin kararı ile mahkeme süreçleri beklenmeden çözmesi adına her türlü girişimde de bulunacakları belirtti.