Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni ve milli siyaset gereği Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bunun mutlak surette iki devletli bir çözüm olacağını ve Doğu Akdeniz’deki milli Türk devleti  olan KKTC’nin yapılacak bir anlaşmanın devlet olarak parçası olması gerektiğini söyledi.

Tatar, toplumdan topluma bir anlayışın artık geride kaldığını ve federasyon defterinin kapandığını da vurguladı.  

Yusuf Mevlit Kargılı hayatını kaybetti Yusuf Mevlit Kargılı hayatını kaybetti

Milli Mücadele yılları ile  Barış Harekatı’nda  Larnaka Sancağı’na bağlı yerleşim yerlerinde şehit ve kayıp olanlar İskele Larnaka Şehitleri Anıtı önünde düzenlenen törenle anıldı.

Protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayan törende, İstiklal Marşı eşliğinde  bayraklar göndere çekildi, saygı duruşu ve saygı atışı yapıldı.

Sırasıyla Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği İskele Şube Başkanı Ali Abdurrahmanoğlu, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan,  İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu ve Cumhurbaşkanı  Ersin Tatar'ın konuşma yaptığı tören şehitler için dua okunmasıyla tamamlandı.

 -Abdurrahmanoğlu

 Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği İskele Şube Başkanı Ali Abdurrahmanoğlu,  Larnaka’da yaşanan olaylardan ve mücadeleden bahsederek,  “O günleri unutmak imkansız. Mücadele verirken bir çok şehit, kayıp verdik ama direndik. O günkü direniş bizi bu günlere ulaştırdı” dedi.

 Abdurrahmanoğlu sözlerini “ Yaşasın KKTC! Yaşasın, Anavatan Türkiye! Ne Mutlu Türk’üm diyene!” diyerek tamamladı

-Benan

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan da bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 21- 25 Aralık’ın  Kıbrıs Türk halkının  büyük bir azim ve kararlılıkla  verdiği mücadelenin sembolü olduğunu belirtti.


Benan, Larnaka’ya bağlı 43 köyde yaşayan Kıbrıs Türk halkı Rumlara karşı direnerek mücadele ederken, bu köylerde yaşayan yaşlı, kadın ve çocuk olan çok sayıda vatandaşın saldırılarla göç etmek zorunda bırakıldığını ve büyük bir zulümle karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Benan, Larnaka’ya bağlı yerleşim yerlerindeki  mücadelelerde 173 Kıbrıslı Türk’ün  şehit olduğunu söyledi.

Benan, “Kıbrıs Türkü’nün Rum – Yunan ikilisine karşı, verdiği bu mücadele, tarihin şerefli sayfaları arasında yer aldı. Bugünlere gelinmesinde  ödenen bedeller, feda edilen hayatlar bir kez daha hatıralarımızdadır. Bugün bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir.” dedi.

 Benan, “11 yıl boyunca Kıbrıs Türk halkının katliamlarla, göçlerle karşılaştığı, baskı altında insanlık dışı bir yaşama mahkum edildiği bu sürecin, Kıbrıs Türk halkının garantörlük, iki kesimlilik ve egemenlik gibi konulardaki ısrarında ne denli haklı olduğunun tarihsel bir kanıtı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim.” diye konuştu.

Şehitleri rahmet ve şükranla anan Benan, “Kıbrıs Türkü’nün kanını döktüğü, terini akıttığı, canını verdiği elli yıl önce özgürlüğüne kavuşan bir vatan, egemen bir devlet ve bu vatan toprağı üzerinde dalgalanan şanlı bayraklarımız, bizlere emanet edilmiştir. Şehitlerimizin aziz hatıraları daima canlı tutulurken kanlarını akıtarak kurdukları yeni Türk devleti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yüceltmek ve sonsuza kadar yaşatmak ana amacımız olacaktır.” dedi.

Benan, şehitlerin her birinin kendilerinin Kutup Yıldızı, inanç ve ilham kaynağı olduğunu vurgulayarak, ”Yolları yolumuz, anıları rehberimiz olacaktır” dedi.

 -Sadıkoğlu

 İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu da, Rumların 21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türklerine yönelik başlattığı silahlı saldırılara karşı, Larnaka Sancağı’na bağlı 43 köyde yaşayan yaşlı- genç, kadın-erkek ve çocuk çok sayıda insanın büyük bir zulümle karşı karşıya kaldığını, ancak asla pes etmediğini, kanının son damlasına kadar kahramanca direndiğini  vurguladı.

Sadıkoğlu, “Bugün bu topraklarda, şanlı bayrağımızın gölgesinde başımız dik, güven ve huzur içinde yaşayabiliyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin mimarları  Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’la  dava arkadaşlarını ve tüm şehitleri minnetle andı.

-Tatar

Cumhurbaşkanı  Ersin Tatar, da konuşmasının başında tüm şehitleri rahmet ve minnetle anarak gazilere şükran sundu. Tatar, vefa gereği şehitleri anarken, şehitlere duydukları minnet ve saygıyı şehit ailelerinin huzurunda  ifade etmeyi bir sorumluluk olarak gördüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı  Tatar, Kıbrıs Türkü’nü imha etmek için oynana oyunlara karşı milli bir direnişin başarıyla sürdürülerek bugünlere gelindiğini vurguladı.

 Tatar, gelinen aşamada  yeni ve milli siyaset gereği Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa mutlak surette  iki devletli bir çözüm olabileceğini, Doğu Akdeniz’deki milli Türk devleti KKTC’nin yapılacak bir anlaşmanın devlet olarak parçası olması gerektiğini söyledi. Tatar, toplumdan topluma bir anlayışın artık geride kaldığını, federasyon defterinin kapandığını vurguladı. 


KKTC Devleti’nin  oluşmasında, Mavi Vatan ve Gök Vatan’ın ve milli değerlerin oluşmasında şehitlerin çok büyük katkısı  olduğunu vurgulayan Tatar, “Şehitlerimiz olmasaydı bugün milli, bir devlet olmayacaktık; bu coğrafya bambaşka şekil olacaktı, bu coğrafyada belki de Yunanistan çok  daha fazla söz sahibi olacaktı.” dedi.

Tatar, çok büyük acılar çeken ve fedakarlık yapan Kıbrıs Türk halkı  bugün özgür ve onurlu şekilde  yaşamını sürdürebiliyorsa  gençlere umut dolu gelecek bırakma aşamasına geldiyse bunun verilen mücadele sayesinde olduğunu vurguladı.

Tatar,   geçmişin asla unutulmaması gerektiğini söyleyerek, geçmişi unutanların  coğrafyadan ve tarihten silinmeye mahkum olduklarını vurguladı.

 Kıbrıs’ta 1974’ten bu yana barışın hakim olduğunu söyleyen Tatar,  barışın devam etmesi için  Rumların da Kıbrıs’ın gerçeklerine göre artık düşlünce ve  dünya görüşlerini tekrar değerlendirmeleri gerektiğini söyledi.

 Tatar,  İngiltere ve diğer büyük devletlere de,  Kıbrıs’ın gerçeklerine göre siyasetlerini değiştirmeleri mesajını vererek,  Kıbrıs’ta iki ayrı devlerin iş birliği içerisinde çeşitli alanlarda iş birliği  yapabileceğini vurguladı.

Editör: Serap Okuducu