Fileleftheros gazetesi: “Üçlü Görüşmenin ‘Kesinleşmesi’ Beklentisi – Lefkoşa Yarınki Guterres-Tatar Görüşmesinin Ortamı Netleştireceğini Düşünüyor” başlığı altında verdiği haberinde, Kıbrıs Türk tarafından alınan mesajların cesaret verici olmamasına karşın Rum Yönetiminin, Ekim veya Kasım ayları içerisinde üçlü görüşme tarihiyle New York’tan ayrılma ümidini sürdürdüğünü yazdı.
Gazete, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın dün yaptığı açıklamalarda dahi üçlü görüşme fikrini reddettiğini ancak yarın Guterres’le gerçekleştireceği görüşmede fikrini değiştirmesi umudunun sürdüğünü belirtti.
Habere göre, Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis dün yaptığı açıklamada, Guterres’in 28 Eylül tarihinde Ersin Tatar’la gerçekleştireceği görüşme sonrada kendilerini bilgilendirmesini beklediklerini ifade etti.
Kıbrıs Rum tarafının müzakere masasına dönemeye hazır olduğunu yineleyen Letimbiotis, BM Genel Sekreteri’nin üçlü görüşme gerçekleştirilmesi fikrine bağlı olduğu iddiasında da bulundu.
Koşullara bağlı bir ortak görüşme gerçekleştirilemeyeceğini ve Türk tarafının, uzlaşılmış çerçevenin tamamen dışına çıkan tezlerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını öne süren Letimbiotis, adadaki her iki tarafın tezlerini, sorunlarını ve endişelerini gündeme getirecekleri bir üçlü görüşme istediklerini vurguladı.
HRİSTODULİDİS’İN TEMASLARI
Gazete haberinin devamında, Hristodulidis’in BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Granti’yle görüştüğünü yazdı.
Habere göre Hristodulidis görüşmede, bölgedeki gelişmeler, KKTC’den düzensiz göçmen akınları ve Lübnan’dan üçüncü ülke vatandaşlarının tahliyesi konularını gündeme getirdi.
Alithia gazetesi ise, Hristodulidis’in Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset’le dün New York’ta bir görüşme gerçekleştirdiğini yazdı.
Haberde, görüşmede Konseyin stratejik yönelimi, bölgesel gelişmeler, Kıbrıs sorunu ve Ukrayna’daki durum ele alındığı, Hristodulidis’in ise İzlanda’da gerçekleştirilen 4’üncü Zirve Toplantısı’nda varılan kararların uygulanmasına olan bağlılığını vurguladığı aktarıldı.
Hristodulidis ayrıca, AİHM kararlarının uygulanmasının önemine de dikkat çekerek, Avrupa Konseyi’nin, “'Türk işgali' sebebiyle Kıbrıs’ta devam eden, özellikle Rum taşınmazlarının kullanımı ve kayıplar ve mahsurların insan haklarının ihlallerine ilişkin davaları yakından takip etmeyi sürdürmesi gerektiğini” savundu.