KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, ülkede müdahale edilmemiş alan kalmadığına dikkat çekerek, şimdi de basın üzerinden Türkiye’deki rejimin aynısının KKTC’ye dayatılmaya çalışıldığını belirtti.
Gökçebel, “AKP iktidarı şu an Mısır, Suudi Arabistan, Suriye ve Türkiye’de olduğu gibi basını ele geçirip kendi istediği algı operasyonuyla rejimini dikte etmeye çalışıyor. Bugün ülkemizde basının bir kısmı patronların eline geçse de özgür basının yaşatılması için el birliğiyle mücadelemiz sürecek. Demokrasilerde kuvvetler ayrımı son derece önemlidir ve siz bu mekanizmayı bozarsanız bu başka bir rejimi getirir, biz örgüt olarak bunun karşısındayız” dedi.
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, Net Haber WEB TV’de yayınlanan “Pusula” programında ülke gündemini değerlendirdi. Gökçebel, Adanın kuzeyinde bugün her alanda Türkiye’ye bağımlı bir sistemin yürütüldüğüne işaret ederek, Kıbrıslı Türklerin temel iradesinin kendi kendini yönetmek ve ayakları üzerinde durabilen bir yapı kurgulamak olduğunu belirtti.
“Anadolu insanıyla hiçbir kavgamız yok hatta büyük bir dayanışma içindeyiz” diyen Tahir Gökçebel, Kıbrıslı Türkler olarak Türkiye’deki sistemin bakış açısı ve yaklaşımıyla ilgili sıkıntıları olduğunu ifade etti.
“Kıbrıs Türkleri muhtaç, besleme veya kambur gibi tanımlamaları hak etmiyor, burada özellikle üretimden koparılarak muhtaç duruma düşürülmeye çalışılan bir halk var. Bu gerçek anlamda böyle değildir insanımız yıllarca üreterek ve dayanışarak ayakta kalabilmiştir bu bugün için de geçerlidir yaarın için de. Burada temel sorun AKP’nin buradaki yardakçıları vasıtasıyla topluma dayatılmaya çalışılanlardır. Bu noktada meclisteki muhalefetin de suçu var, dik durup mücadele edemiyorlar” şeklinde konuştu.
Tahir Gökçebel, Türkiye’den sürekli hibe olarak aktarılmış gibi gösterilen kaynakların aslında Kıbrıslı Türklerin hanesine yazılan borçlar olduğuna işaret ederek, “Türkiye’nin kendi menfaat ve beklentilerine yönelik imza attırdığı protokoller sonucu adaya gelen paraların kaç kuruşu bu ülkede gerçekten ihtiyacı olan hangi vatandaşa gittti, buna bir bakın hanemize borç olarak da yazılan bu paralar kendi savunma bütçelerine ve yine kendilerine yakın yandaş sermayeye teşvik olarak aktarılmaktadır” dedi.
Eğitim, Sağlık, elektrik, su ve iletişim gibi alanlarda fırsat eşitliğinin hızla ortadan kaldırıldığını belirten Gökçebel, tüm alanların özelleştirilmeye başlandığını ifade etti.
“Bugün niye servet vergisini yasallaştırmıyorlar, neden çok kazanandan çok az kazanandan az vergi almıyorlar, neden 600 Milyon tutarındaki belli kesimlere ait vergileri tahsil etmiyorlar da yine bunun bedelini dar gelirliden almaya çalışıyorlar?” diye soran Gökçebel, bu uygulamanın azınlık yandaş bir kesimi daha da zenginleştirmek için yapıldığını ifade etti.