Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara temasları çerçevesinde Bengü Türk televizyonunda programa katıldı.

Tatar, programda “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” isminin “Kıbrıs Türk Devleti” şeklinde değiştirilmesi, Kıbrıs sorunu, Pile Yiğitler yolunda BM ile yaşanan gerginlik, Türk Devletleri Teşkilatı ve diğer konularla ilgili soruları yanıtladı, 50 yıl süren Kıbrıs müzakereleri ve iki devletli yeni siyaseti anlattı.

Devletin isim değişikliği için Anayasa değişikliği gerektiğini, ismin tartışılabileceğini ancak Kıbrıs’ta artık bir Türk devleti olduğunu göstermesi açısından “kuzey” isminin değiştirilmesinin önemli bir girişim olacağına inanç belirten Tatar, bu konuda bir tartışma başladığına işaret ederek bu çerçevede MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür etti.

CTP Kadın Örgütü Arasta’da: Eşitlik solda, direniş yolda CTP Kadın Örgütü Arasta’da: Eşitlik solda, direniş yolda

Kıbrıs’ta bir Türk devleti olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin de tam desteğiyle gelişip güçlendiğini belirten Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı’nda da gözlemci üye olarak yerlerini aldıklarını söyledi.

Tatar, Kıbrıs’ta yıllarca federal çözüm müzakereleri sürdürüldüğünü, Rum tarafının tüm planlara “hayır” dediğini, ancak Kıbrıs Türk halkının hep “kandırıldığını” kaydetti.

“Ülkede tek vücut olabilsek dünyanın da Kıbrıs’a bakış açısı değişir” diyen Tatar, ülkedeki muhalefetin, yeni siyasete olumsuz baktığını ve federal çözümü savunduğunu, ancak Kıbrıs gerçeklerine bakıldığında Rumların adayı Helen yapmaktan başka amacının olmadığının görüleceğini belirtti.

Adanın Osmanlı adası olduğunu, ancak İngilizlere kiraladıktan sonra durumun değiştiğini, Türkleri azınlığa düşürmeye çalıştıklarını ancak hiç bir şekilde boyun eğemediklerini ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta Türklerin kanı canı olduğunu, Anadolu’nun bir parçası olduğunu kaydetti.

Pile- Yiğitler yolunda da Kıbrıs Türk halkına haksızlık yapıldığını, BM’nin tarafız olmadığını anlatan Tatar, insani bir proje olan bu yolun yapılacağını söyledi.

Kıbrıs Türk halkının adada hakkı, mührü olduğunu, milli mücadeleyi de Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğünü ve yürütmeye devam ettiğini vurgulayan Tatar, Rum boyunduruğu altına hiçbir zaman girmeyeceklerini belirtti.

Rumların tek taraflı AB’ye kabul edilmesini eleştiren Tatar, Kıbrıs’ta Türk devletinden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkileri geliştirmek için gerekli adımları atmaya başladıklarını ancak Rum- Yunan ikilisinin bunu engellemek için sürekli girişim yaptığını ifade eden Tatar, bunlardan vazgeçilmesi çağrısı yaptı, Kıbrıs’ta artık çözüm şartlarının eşitlik temelinde oluşması gerektiğini anlattı.

Tüm bu gerçekler ortadayken hâlâ “federasyon” çağrılarının yapılmasının kendisini üzdüğünü ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta artık iki devletin iş birliğine dayalı bir çözüm olabileceğini, yeni siyasetin tüm ilgililere anlatıldığını ve bunun tüm kesimlerin bilgisinde olduğunu tutanaklardan okuduğunu kaydetti.

-“Kuzey isminin çıkarılması da görüşülmeli”

BM Güvenlik Konseyi’nin de 50 senedir aynı şeyleri görüşmenin sonuç vermediğini görmesi ve yeni parametreler ortaya koyması gerektiğini anlatan Tatar, bu çerçevede “Kuzey” isminin de çıkarılmasının görüşülmesi gerektiğine işaret etti.

KKTC’nin varlığı ve egemenliğinin hava ve deniz sahası için de önemli olduğunu vurgulayan Tatar, Doğu Akdeniz’de bir Türk devletini savunduğunu söyledi.

Enerji konusundaki soruları da yanıtlayan Tatar, Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ın tümünde yer altı zenginliklerinde hakkı olduğuna dikkat çekti.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede yaptığı anlaşmalar ve KKTC ile Türkiye’nin hakları dikkate alındığında bölgede çok büyük bir alana sahip olduklarını anlattı, iki halkın hak ve menfaatlerinin korunması için birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.