Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Seçimlerden usandık bıktık” lafının, “biz böyle iyiyiz, şikayetimiz yok” demek olduğunu kaydetti.

Erhürman, CTP’de makamlar ve mevkilerin, sorumluluk üstlenecek yerler olduğunu da belirtti.

Parti basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, CTP Genel Başkanı Erhürman, Kıbrıs Postası Web TV’de Gökhan Altıner’in konuğu oldu.

“Arkasında halk desteği olmayan, gayrimeşru bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu” öne süren Erhürman, “söz konusu yapının, iş yapma kapasitesinin de son derece düşük olduğunu” savundu. “Her bakanın ayrı bir hükümet gibi davrandığını” iddia eden Tufan Erhürman, “Beceriksiz ve basiretsiz yapı, hiçbir soruya yanıt vermiyor” diye konuştu.

Din İşleri Başkanı ile ilgili soruşturma olup olmadığı hakkında dahi bakanların farklı konuştuğunu ifade eden Erhürman, “hükümet yetkililerinin ortada olmadığını” öne sürdü. Hükümet tarafından söylenen şeylerin hiçbirinin gerçekleşmediğini savunan Erhürman, “KIB-TEK’e akaryakıt geldi mi, gelmedi mi? Sokakta 12 yaşındaki çocuk bile bunları konuşuyor ama cevap veren yok. Gerçekten ortada bir hükümet falan yok” şeklinde konuştu. Böyle bir otorite boşluğu yaşanan başka bir dönem olmadığını savunan Erhürman, “yok hükmünde bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu” iddia etti.

-“Neyin müjde olup olmadığı meselesi algıyla ilgili”

Neyin müjde olup olmadığı meselesinin, algıyla ilgili olduğunu ifade eden Erhürman, şu soruları sordu:

“Enterkonnekte midir yoksa Türkiye’den kablo çekilip elektrik mi satılacak? Bizim yenilenebilir enerji kullanma kapasitemize ne kadar yardımcı olacak? Yenilenebilir enerji kullanma olasılığımız ne kadar artacak? Alım garantisi var mı? Fizibilite yapıldı mı? Kaç yılda yapılması öngörülüyor? KIB-TEK’e yatırım devam edecek mi?”

“Hükümet yetkililerinin, çok ve boş konuştuğunu” ileri süren CTP Genel Başkanı Erhürman, Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nin, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğunu belirterek, “Dış kaynak bulduysak, kendi planımız ve projemiz için yapalım. İhtiyaç analizi yapmadan olmaz. Karşımızdaki yapının yönetme gibi bir gailesi yok” dedi.

-"Sosyal konut 40 sene önce bile mümkündü"

“Sosyal konut yapmak, devletin dahi içinde olmadığı koşullarda bile 40 sene önce mümkündü” diyen Erhürman, 40 sene sonra sosyal konut projesinin bu ülkede müjde olamayacağını söyledi.

Tufan Erhürman, “40 sene sonra sanki bu toplum bunu yapamaz, kapasitesi geriledi. Tam tersi değil midir? Sosyal konut ihtiyaç olduğu konusunda itirazımız yok. Neden bu bir müjde haline geliyor?” diye sordu.

-“Biz bunu kendi mimar ve mühendislerimizle yaparız”

“Türkiye Cumhuriyeti, bir dış kaynak aktaracaksa aktarır, biz bunu kendi mimar mühendisimizle yaparız” diye konuşan Erhürman, dünyadaki birçok ülkenin dış kaynak kullandığını ifade etti.

Taksim Sahası'ndaki gelişmelerle ilgili de konuşan Tufan Erhürman, “yapılan açıklamaların, kahramanlık açıklamalarının ötesine geçemediğini” savunarak, “En çok devlet diyenlerde, devlet ciddiyetinden eser yok” dedi.

İçinden geçilen dönemde son derece sorumlu muhalefet yaptıklarını belirten Erhürman, “Seçimlerden usandık bıktık” lafının, “biz böyle iyiyiz, şikayetimiz yok” demek olduğunu kaydetti.

-“CTP’de makamlar ve mevkiler, sorumluluk üstlenecek yerlerdir”

Geçen günlerde bazı haber sitelerinde çıkan, “Tufan Erhürman istifa etti” söylemleri hakkında da konuşan Erhürman, şunları kaydetti:

“Son günlerde kamuoyuna yansıyan şeyi bütün açıklığıyla söyleyeyim. Kendi ailevi hayatım içerisinde sağlık sorunları üst üste geldi. Ben de parti organlarımla söz konusu durumu paylaşmak istedim. CTP’de makamlar ve mevkiler, sorumluluk üstlenecek yerlerdir. Ben partime 14-16 saat ayıran bir insanım, şu anda elimde olmayan sebeplerle ayıramama durumuna geliyorum. Organlarımızla konuştuk, birtakım görevleri yeniden dağıtmak suretiyle bu süreci aşabiliriz diye karar verdik. Başkanın üstünde olan görevlerin bir kısmını paylaşıma gidelim diye konuştuk. Benim inisiyatifimle başlayan bir süreçti. İnisiyatif alma nedenim de sağlık sorunlarının beni partiden uzak tutması meselesidir. Somut, olgusal gerçekler var aile hayatımda yaşadığım... Benim çalışmalara ayırdığım vakitteki eksiklikleri organlarla paylaştım ve değerlendirdik.”