Rum Meclis ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu’nun Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’e gönderdiği Genel Sekreter’in Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in raporunu sunmasının hemen ardından Rum iç cephesinde siyasi termometreyi yükselttiği bildirildi.
Dimitriu’nun mektubu gönderme zamanlamasını ve içeriğinin kamuoyunun bilgisine getirilmesini eleştiren ve DİSİ’yi “Türk argümanlarını takviye etmekle” suçlayan hükümet kanadı, mektupta yer alan önerinin de “çalıntı olduğu” suçlamasında bulundu.
Politis haberi “Hükmet Annita’nın Mektubundan Rahatsız Oldu… Başkanlık: Önerimiz İç Edildi… Hükümet İle DİSİ Annita’nın Başkan’a Mektubu Vesilesiyle Siperlerde” başlığıyla aktardı.
Habere göre Rum Başkanlık Basın Ofisi Müdürü Viktoras Papadopulos mektubun gönderilmek için Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in Atina’da bulunduğu ve Dimitriu’nun Meclis Başkanı olarak Rum Yönetimi Başkanlığı’na vekalet ettiği ve Holguin’n raporunu henüz sunduğu bir zamanın seçilmesini eleştirdi.
Hristodulidis’in mektubu haber sitelerinde okuduğunu vurgulayan Papadopulos, “Meclis Başkanı’nın bu kadar önemli bir mektubu Başkan’a göndermek için ülkeye dönmesini, basına vermeden önce en azından okumasını beklemeliydi.” dedi.
Annita Dimitriu’yu “mektubu ile Türkiye’yi yapmaya çalışmakla suçladığı şeyi yapmakla” suçlayan Viktoras Papadopulos, mektubunda Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki durumun sorumluğunu her iki tarafı da eşit paylaştırmakla eleştiren Dimitriu’nun “geçen altı aylık süre müzakerelerin koptuğu yerden yeniden başlamasıyla ilgili genel teyitlerle yetinen bizim tarafça gerektiği gibi değerlendirilmedi” diyerek alenen Rum tarafına da sorumluluk yüklediğini kaydetti. Papadopulos “Türkiye’nin argümanlarını takviye edenler, başka hedefler uğruna ulusal istekleri zedelemenin değip değmeyeceğini düşünsünler.” dedi.
Habere göre Hükümet Sözcüsü Konstantinos Kombos da DİSİ’ye “en üst milli meselemiz” diye nitelediği Kıbrıs sorununun “ne izlenim yaratmaya ne de siyasi manevralar için kullanılmasının önerilmediği” telkininde bulundu.
Gazete hükümet kanadının dünkü eleştirilerinin en dikkat çekici olanının, Papadopulos’un “Hristodulidis’in çıkmazı kaldırmak hedefli, Rum Ulusal Konseyi’nde görüşülen bir önerisinin DİSİ tarafından “iç edildiği” suçlaması olduğuna dikkat çekti.
Gazeteye göre Papadopulos Dimitriu’ya hitaben “Başkan’ın Ulusal Konsey’e, yapmak niyetinde olduğu bir şey – o şeyin ne olduğunu söylemeyeceğim- olduğunu duyup daha sonra, mektubun içerisinde aynı şeyi bir fikir gibi sunarsan, mesele vardır. Başkan’ın bazı inisiyatiflerini veya düşüncelerini işitip seninmiş gibi sunmak siyasi açıdan doğru değil.” suçlamasında bulundu.
Politis edindiği bilgilere dayanarak Annita Dimitriu’nun “iç etmekle” suçlandığı önerinin, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın, AB’nin güvenlik ve dış politika önceliklerinin ele alındığı Gymnich Meetings olarak bilinen AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantılarına gözlemci olarak katılması ile ilgili olduğunu yazdı.
Annita Dimitriu’nun Hristodulidis’e gönderdiği mektupta Hristodulidis’in, “Kıbrıs sorununa BM himayesinde, çerçevede özlü çözüm müzakerelerinin yeniden başlaması halinde, karşılıklı güven ortamı oluşturulmasına katkı maksadıyla Rum Yönetimi Başkanı’nın, Türkiye-AB Üst Düzey Diyaloğunun yeniden başlamasına ve Türkiye’nin Gymnich Meetings toplantılarına katılımına rıza göstereceğini tek yanlı ve resmi bir niyet beyanı ile BM Genel Sekreteri’ne ve AB’nin yetkili organlarına bildirmesini” önerdiği kaydedildi.
Gazete Dimitriu’nun “iç etmekle” suçlandığı bu önerinin, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın AB Dışişleri Bakanları Konseyi gayriresmi toplantısına katılımının gündeme geldiği geçen şubat ayında Rum yönetimi tarafından reddedildiğini ve Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un “Kıbrıs’ın sunduğu 9-10 karşı öneriden bazılarına cevap verilseydi Türk Dışişleri Bakanı gayriresmi toplantıya katılabilirdi” dediğini hatırlattı.
Habere göre eski Rum Dışişleri Bakanı Erato Kozako Markulli Politis’in ilgili sorusuna karşılık “söz konusu öneri Kıbrıs’a ait değil. Daha önce, başka üye devletlerin de desteğiyle, AB Yüksek Komiseri Joseph Borrell tarafından önerilmişti.” cevabını verdi.
Markulli böyle bir gelişmenin o önerinin o zaman kabul edilmesinin), Türk Dışişleri Bakanı’nın katılımının gözlemci sıfatında olacağı için karar alamayacağından ‘zararsız’ olacağını ancak ortamın iyileştirilmesi, Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde Kıbrıs sorunuyla da ilgili bir açılım teşkil edeceğinden olumlu olacağı” görüşünü de ortaya koydu.
Gazete hükümet kanadından gelen bu eleştiriler üzerine DİSİ’nin, Hristodulidis’e ve hükümetine “ironi yapmak ve imaj yaratmaya çalışmak yerine artık nihayet esası konuşma çağrısında bulunduğunu yazdı.
Habere göre DİSİ “Kritik ve tarihi bir zamandan geçtiğimizi anlayalım. Sayın Holguin’in (açık) mektubu da Genel Sekreter’in rapor taslakları da bizi ciddi şekilde düşündürmeli. Maalesef BM bizim tarafa da eşit mesafe uyguluyor ve maalesef ikna edemediğimiz için bizim tarafın siyasi iradesinden de kuşku duyuyor.” vurgusunu yaptı.
DİSİ Hristodulidis hükümetinin Annita Dimitriu’nun mektubunun yayınlanma zamanıyla meşgul olmak yerine ülkenin karşı karşıya bulunduğu “Türkiye’nin, çözümsüzlüğün sorumlusunun Rum tarafı olduğu ve tek yolun iki devlet çözümü olduğu söyleminin uluslararası topluma geçmesi ciddi tehlikesiyle ilgilenmesi gerektiğine” işaret etti.
Fileleftheros haberi “Başkanlık-Annita Arasında Kıbrıs Sorunu Arka Planında Zıtlaşma… DİSİ Başkanı’nın Mektubunu Gönderme Zamanı Konusunda Kavga Çıktı” başlığı altında özetledi.
Alithia haberi “Kafa Karışıklığı ve Panik… Başkanlık Annita’ya Öze Dayalı Cevap Vermek Yerine Siyasi Ahlaksızlık Açısından Saldırdı… Zaman-Dolabından, Vatansever-Metre ve Adım-Ölçerden Çıkmışlar Gibi” başlığıyla manşete çekti.
Haravgi “DİSİ ile Başkanlık Arasında Kıbrıs Sorununda Kılıçlar Çekildi… ‘Hükümet Vatanımızın Karşı Karşıya Bulunduğu Tehlikelerle Meşgul Olsun’” başlığını kullandı.