Avrupa Parlamentosu üyesi Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek DAÜ İletişim Fakültesi, Barış İçin Araştırma ve İletişim Merkezi (BAİM) tarafından düzenlenen “Barış Sohbetleri”nin konuğu oldu. Prof. Dr. Kızılyürek 2019 yılından bu yana Avrupa Parlamentosu üyesi olarak görev yapıyor.

Zeki Çeler: UBP’ye destek çağrısı yapıldı, bize haber verilmedi Zeki Çeler: UBP’ye destek çağrısı yapıldı, bize haber verilmedi

Etkinlik açılışında konuşan DAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Senih Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk toplumu için Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu’ndaki temsilinin önemine işaret ederek, Prof. Dr. Kızılyürek’e yoğun programında DAÜ BAİM’e de yer verdiği için teşekkür etti. BAİM Başkanı Prof. Dr. Hanife Aliefendioğlu ise konuşmasında Kıbrıs konusu üzerine kitap, film, makale vb. birçok çalışması bulunan Prof. Dr. Kızılyürek’in Kıbrıs’taki barış çalışmalarına katkısına vurgu yaptı.

“Kıbrıslı Türkler ve Avrupa Birliği (AB)” konulu konuşmasında AB ve Kıbrıslı Türkler’in ilişkilerini özetleyen Prof. Dr. Kızılyürek, 1999 Helsinki Zirvesi'nde hem Türkiye’nin AB üyeliği hem de Kıbrıs için önemi üzerinde durdu. Prof. Dr. Kızılyürek, o dönemden bu yana Kıbrıs’ın AB üyeliğine doğru ilerlemesiyle sorunun çözüme yaklaşıldığının altını çizdi. Prof. Dr. Kızılyürek, Kıbrıslı Türklerin AB’ye yüzünü dönmesi gerektiğini bu yalnızlaştırmanın sürdürülemez olduğunu, AB nezdinde Kıbrıs Türk toplumunun var olduğunu ve bu gerçeğin kabul edilerek hareket edilmesi gerektiğini not etti.

Prof. Dr. Kızılyürek, 2002 Copenhag Zirvesi’nde koşulların değiştiğini ve Annan Planı’nın oylanmasından sonra durağanlık başladığını aktardı. Halen AB Parlamentosu’nun sol kanat parlamenterlerinden biri olarak ilgili kurullarda Türkçe’nin konuşulması ve Kıbrıs’taki üniversitelerin Erasmus programına katılması konularında hem AB hem de Kıbrıs Cumhuriyeti yetkilileriyle istişarelerin sürdüğünü dile getiren Prof. Dr. Kızılyürek, AB içinde görünür olmak için siyasi gruplarla çalışmaların artırılması gerektiğini iletti.

Prof. Dr. Kızılyürek, Nisan 2021’de coğrafi tescili onaylanan hellim ile Kıbrıslı iki toplumun yakınlaştırıldığını ve son çabalar ile Kıbrıslı Türklerin Güney’deki bankalarda hesap açabilmesinin mümkün olduğunu hatırlattı. Karma evliliklerden doğup Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamayan Kıbrıslı Türklerin oluşturduğu “Kimliksizler” grubu için AB yetkili kurulları ve Kıbrıs Rum yetkilileriyle de istişarelere devam edeceğini aktaran Prof. Dr. Kızılyürek, Kıbrıs Türk toplumunun sivil toplum örgütleri, akademisyenler, üniversite öğrencileri ve ilgili tüm aktörleriyle birlikte Avrupa Birliği içinde görünür olmak için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Kızılyürek, AB yurttaşı olan Kıbrıslı Türklerin somut kimliklerini ne kadar kullandığını sorgulaması gerektiğini belirterek, AB’nin tek seçilmiş kurumu olan Avrupa Parlamentosu nezdinde temsil edilmenin önemli bir fırsat olduğunun altını çizdi.