Doğu Akdeniz Üniversitesi Atatürk Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAÜ-ATAUM)
Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı nedeniyle bir bildiri yayınladı. Yrd. Doç. Dr. Turgay Bülent Göktürk bildirisinde şu
ifadelere yer verdi:
“23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan ve ulus egemenliğini temsil eden Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nin (TBMM) kuruluş yıl dönümü, her yıl 23 Nisan gününde, Türkiye
Cumhuriyeti’nde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bayram olarak
kutlanmaktadır. TBMM Kurucu Meclis niteliği taşıdığı için aynı zamanda bu tarih, doğal
olarak bir ulusun kendi egemenliğine dayalı yeni bir devleti kurduğunu da tüm dünyaya ilan
ettiği tarihtir. Bunlara ilave olarak bu bayram, Ulu Önder Atatürk’ün “Bu bayramı çocuklara
armağan edeceğim. Gözüm arkada kalmayacak” ifadeleriyle anlamını bulan dünyadaki tek
çocuk bayramıdır. Bu yıl Atamızın çocuklara armağan ettiği bu bayramda, Türkiye’deki
deprem felaketinde kaybettiğimiz Şampiyon Meleklerimizin acısını da yüreğimizde
yaşıyoruz.
Ulusal egemenlik, Atatürk’ün Ulusal Mücadele’nin ilk günlerinden itibaren açıkça ortaya
koyduğu, ısrarla vurguladığı ve uyguladığı bir temel ilkedir. Ulusal Mücadelenin “Eylem
Safhası”nı başlatmak üzere Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919’da, henüz işin başında “Kayıtsız
şartsız ulus egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurma” düşüncesinde olan Mustafa Kemal,
ulusal mücadelenin başarıya ulaşmasını sağlamak için, hem çözüm yolu olarak ulusun azim
ve kararını, ulusun egemenliğini, hem de yeni kurulacak Devletin ulusal egemenlik, ulusal
irade gibi esaslara dayanmasını gerekli görmüştür.
Mustafa Kemal’in ulusal egemenlik düşüncesi; 1919 Amasya Genelgesi’nde “Milletin
istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” parolasında, Erzurum Kongresi’nde
“Milli Kuvvetleri amil ve Milli İradeyi Egemen Kılmak” esasında, Sivas Kongresi’nde Ulus
temsilcilerinin oy birliği ile aldıkları “Manda ve himaye kabul edilemez, Ya İstiklal Ya
Ölüm” ifadesinde, Sivas Kongresi sırasında yayınlanan “İrade-i Milliye” gazetesinde
kendisini göstermiş ve nihayet 23 Nisan 1920’de kurulan TBMM’nin ve yeni kurulan devletin
temel dayanağı olmuştur. “Egemenliğin Ulusa Ait Olduğu” kavramı, 1921, 1924, 1961 ve
1982 anayasalarında da özellikle vurgulanmış ve söz konusu anayasalarda değişmeyen tek
madde olmuştur.
Atatürk’ün ulusal egemenlik ilkesine sadece düşünceleriyle değil, derin kişisel duygularıyla
da ne kadar bağlı olduğu, annesinin ölümünden birkaç gün sonra onun mezarı başında
söylediği; “Validemin mezarı önünde ve Allah huzurunda ant içiyorum, bu kadar kan dökerek
ulusun elde ettiği ve belirttiği egemenliğin muhafaza ve müdafaası için icap ederse validemin
yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Ulusal egemenlik uğrunda canımı vermek, benim
için vicdan ve namus borcu olsun” sözlerinden de açıkça anlaşılmaktadır.
Bu vesileyle başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere,
Ulusal Kurtuluş Mücadelemizi sürdüren ilk TBMM üyelerini ve bu toprakları vatan yapmak
uğruna toprağa düşen tüm şehitlerimizi ve Şampiyon Meleklerimizi bir kez daha rahmet,
özlem ve saygıyla anıyoruz.”