Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, “CTP Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir aday çıkaracaktır. Ancak bu aday sadece CTP’nin adayı değil, tüm yurtseverlerin ve demokratların adayı olacaktır. Cumhurbaşkanı, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir isim olmalıdır. Bizim yaklaşımımız budur” diye konuştu.
Ada TV’de Cüneyt Oruç’un sorularını yanıtlayan Akansoy, gündeme dair soruları yanıtladı.
Geçtiğimizde Ekim ayında New York’ta gerçekleştirilen görüşmeye işaret eden Akansoy, iki liderin yeni geçiş noktalarıyla ilgili çalışma yapması ve 5+1 toplantısının çağrılması kararı alındığını anımsattı. Söz konusu adımı önemli bulduğunu belirten Akansoy, “5+1 toplantısının gayri resmi olacağı belirtilmiştir. BM Genel Sekreterin yetki ve sorumluluğu, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde şekillenmiştir. BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi kararları dışında bir sorumluluk taşımaz” dedi.
Akansoy, yeni kapı açılması konusunda ne yazık ki bir ilerlemenin sağlanamadığına da vurgu yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Kıbrıs ziyaretiyle ilgili de konuşan Akansoy, “Sayın Hakan Fidan ile diyalog kurmak, CTP için önemlidir. Dört bir yanla diyalog kurarken, en yakınımızdaki Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle de iletişim halinde olmamız gerekir. Sayın Hakan Fidan’ın proaktif bir siyaset izlediğini, dogmatik olmadığını biliyoruz. Kıbrıs sorununda da açılıma açık bir kişi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi. Kıbrıs sorununda şu anki aşamada, temkinli bir iyimserlik içinde olunması gerekliliğine dikkat çeken Akansoy, “İyimser olmamız gerekiyor, çünkü Kıbrıs sorunu çözülmesi herkesin yararına olacak, oldukça kritik bir meseledir” diye konuştu.
“KIBRIS SORUNUNU ÇÖZMEK, LİDERLİK GEREKTİRİR”
“Bugün eğer bölgesel üç büyük sorun sayılacaksa, Ukrayna -Rusya ve Ortadoğu Filistin ile birlikte Kıbrıs sorununu da belirtmek mümkündür. Doğu Akdeniz, doğal gaz açısından önemli bir noktadır. Hem kaynak nokta hem de geçiş koridoru olarak. Bu bölgede istikrara ihtiyaç vardır ki Batı’nın doğal gaz ihtiyacı karşılanabilsin. Kritik bir yerde olan Kıbrıs’ta bu statüko daha fazla sürdürülemez. Kırılacaktır. Ekonomik gelişmeleri bu bağlamda iyi okumak gerekir” diyen Akansoy, Türkiye’nin, Avrupa için göz ardı edilebilecek bir ülke olmadığını da vurguladı.
Asım Akansoy, “Uluslararası hukuku dikkate alarak Kıbrıs sorununa çözüm bulunmalıdır” dedi. 2017’de Anastasiadis’in müzakere masasını devirmesinin ciddi bir güven kaybına neden olduğuna da işaret eden Akansoy, meselelerin ciddiyetle ele alınması gerektiğine dikkat çekti.
Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu siyasetin doğru bir siyaset olmadığının altını çizen Akansoy, “Kıbrıslı Türkleri uluslararası hukukun bir parçası yapmanın tek yolu, BM zemininde hareket etmektir. Siyasi eşitlik, Kıbrıslı Türklerin güvenliği açısından da temel bir konudur. Ancak Sayın Tatar’ın savunduğu tezde herhangi bir model bulunmamaktadır. Kıbrıs sorununda daha önce varılmış mutabakatlar vardır. Kamuoyuna yönelik popülist söylemlerden vazgeçilmesi gerekiyor. Bizim CTP olarak yaklaşımımız, çözümün zemininin BM olduğu yönündedir. Kıbrıs sorununu çözmek, liderlik gerektirir. Bu sorun, kararlı, risk alabilen, toplumunu düşünen cesaretli kişiler olmadan çözülemez” dedi.
“MASAYI DEVİREN TARAF OLMAMAK ELZEMDİR"
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın söz konusu iradeyi gösterebilme kabiliyetinin yüksek olduğuna işaret eden Akansoy, “Dogmatik olmaması ve çözüm yanlısı olması, Hristodulidis’e cesaret çağrısında bulunması aslında “Biz hazırız, hadi gel” demektir” ifadelerini kullandı. Şu an Kıbrıslı Türklerin özne konumunda olmadığının da altını çizen Akansoy, “Sayın Tatar, mevcut yaklaşımıyla Kıbrıslı Türk halkının çözüm beklentilerine karşılık verecek iradeyi ortaya koymamaktadır. Sayın Tatar’a çağrımızdır: Mecliste bulunan siyasi partilerle birlikte bu süreci konuşmamız tüm ayrıntılarıyla ele almamız gerekiyor. Masayı deviren taraf olmamak elzemdir. 5+1 toplantısı kritik bir toplantıdır” diye konuştu.
İç meselelerle ilgili de kısaca görüşlerini paylaşan Akansoy, yaşananlara bakıldığında erken seçimin bir ihtimal değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. “Kıbrıslı Türkler mutsuz, çaresiz bir durumda. Mevcut hükümetin yarattığı tahribat halkın omuzlarında büyük bir yük oluşturuyor” diyen Akansoy, CTP olarak uzun bir zamandır çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Asım Akansoy, “CTP Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir aday çıkaracaktır. Ancak bu aday sadece CTP’nin adayı değil, tüm yurtseverlerin ve demokratların adayı olacaktır. Cumhurbaşkanı, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir isim olmalıdır. Bizim yaklaşımımız budur. Bu birlikteliği Cumhurbaşkanlığı adaylığında da samimiyetle kurgulayacağız. Bu ülke geçmişte nice liderler gördü; bugün ise ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Önümüzdeki zor yılları aşmak için hem hükümetin hem de Cumhurbaşkanlığının bu perspektifle kurgulanması gerekmektedir.” diye ekledi.
Kesinlikle ben yaptım olur tavrıyla bir yere varılamayacağını belirten Akansoy, CTP’nin gerek hükümette gerekse Cumhurbaşkanlığı bağlamında toplumsal birlikteliği gözeten bir vizyon ortaya koyacağını, toplumun var olan enkazdan ancak bu şekilde kurtulabileceğini belirtti.