KIBRIS

Akansoy: Kamu yayıncılığının geliştirilmesi, toplumun demokratikleşmesi için olmazsa olmazdır

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla mesaj yayımladı ve kamu yayıncılığının geliştirilmesinin, toplumun demokratikleşmesi için olmazsa olmaz olduğunu vurguladı.

Mesajında “Kıbrıs’ın kuzeyinde biz süreden beridir medyada yaşanan gelişmeler kaygı verici boyutlara ulaşmıştır” diyen Akansoy şöyle devam etti:

“Geçmişten bugüne her renkten oldukça zengin bir insan kaynağına sahip olan Kıbrıs Türk basını, son yıllarda yaşanmakta olan çeşitli gelişmelerden etkilenmekte ve insan kaynakları bakımından bir daralma yaşamaktadır. Ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin bu konuda kıllarını kıpırdatmadıklarını da görerek, her kişi ve kurum üzerine düşen sorumluluğu ciddiyetle ele almalı ve gelecekte yaşanabilecek sıkıntıların şimdiden önüne geçilmesi için gerekli adımları atmalıdır.

Aksi durumda Kıbrıs Türk Basını, rengini, dokusunu ve en önemlisi bu topluma dair duyarlılığını kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Bunun yanında Kıbrıs Türk Basınında son dönemlerde yaşanan el değiştirmeler ve medyanın mevcut sermaye yapısı da dikkatle incelenmesi gereken bir diğer unsurdur. Öte yandan kamu yayıncılığında yaşanan sorunlar da ülkede demokrasinin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülmelidir”

Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak, bütçesinin halkın vergileriyle oluştuğu devlet yayın organlarının toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durması konusunda hassas olduklarını dile getiren Akansoy, geçmişte hükümette oldukları dönemde bu konuda attıkları adımlar olduğunu da belirtti.

Kamu yayıncılığının geliştirilmesinin toplumun demokratikleşmesi ve şeffaflık için olmazsa olmaz olduğunu anlatan Akansoy şöyle devam etti:

“Bu alanda partizanlığın yaratacağı sonuçlar ise toplumun sesinin kısılması yanında, kamu kaynaklarının da israf edilmesi anlamına gelmektedir. Bu çerçevede BRTK tüm toplumun sesi olmalı ve halkın tüm kesimlerinin yaşadığı sorunların eşitlik ilkesi çerçevesinde gündeme getirildiği bir demokrasi platformu olarak düşünülmelidir. Aksi durumda bugün olduğu gibi bu kurumun halkın vergileriyle iktidarın propaganda aracına dönüştüğü garip bir hal ortaya çıkmaktadır. Söz konusu durum kesinlikle kabul edilemezdir.

Bu düşüncelerle basın camiamıza emek veren tüm gazetecilerin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününü kutlar, belirttiğimiz sorunların çözümü yönünde her türlü sorumluluğu alacağımızı beyan etmek isteriz”