Ülkemizdeki özel üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin, düşük ücretler ve zor çalışma koşulları nedeniyle öğretmenlik sınavlarına girerek kariyerlerini yeniden başlatma kararı almaları, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Bir grup akademisyen, bu durumun sebeplerini ve sonuçlarını gözler önüne seren bir açıklama yaptı.
Açıklamada, özel üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin, yıllar süren eğitim ve deneyimin ardından neden öğretmenlik gibi farklı bir mesleği tercih ettikleri sorgulandı. Akademisyenler, Doçentlik ve Profesörlük unvanlarını elde etmiş, uzun yıllar bilimsel yayınlar yapmış ve yüksek lisans ile doktora öğrencileri yetiştirmiş bireylerin, tüm kariyerlerini sıfırlayıp öğretmenlik sınavlarına girmelerinin ardında yatan nedenin düşük maaşlar olduğunu belirtti.
Akademisyenler, KKTC'deki özel üniversitelerde çalışma koşullarının ve maaşların son derece yetersiz olduğunu ifade ederek, "Bir akademisyenin tüm eğitim sürecini ve kariyerini göz ardı ederek öğretmenlik gibi temel bir mesleği seçmek zorunda kalmasının nedeni, ülkemizde akademisyenlerin değerinin bilinmemesi ve haklarını koruyan etkili bir sistemin olmamasıdır," şeklinde konuştu. Açıklamada, akademisyenlerin, özel üniversitelerin kendi kuralları doğrultusunda belirlenen düşük maaşlar ve aşırı iş yükü nedeniyle zor durumda kaldıkları vurgulandı.
Düşük maaşların ve kötü çalışma koşullarının, deneyimli akademisyenlerin üniversitelerden ayrılmasına yol açtığını ve bunun sonucunda eğitim kalitesinin düştüğünü belirten akademisyenler, bu sorunun çözülmesi için yetkililere çağrıda bulundu. "Akademisyenlerin iş yükü ve maaşlarının adil ve kabul edilebilir seviyelerde olması, haklarının korunması ve mesleğin itibarı için YÖDAK Başkanını, MEB Başkanlığını ve sorumlu tüm kesimleri göreve davet ediyoruz," diyen akademisyenler, bu kriz durumunun acil olarak ele alınmasını talep etti.
Özel üniversitelerde yaşanan bu sorunlar, eğitim sektöründe uzun vadeli etkiler yaratabilirken, akademisyenlerin yaşadığı zorlukların çözülmesi gerektiği konusunda geniş bir konsensüs oluşmuş durumda.