Kamuda yetkili 5 sendika, İstatistik Kurumu'na seslenerek, 1.92 oranında açıklanan hayat pahalılığının nasıl bulunduğunu ve neye göre hesaplandığının açıklanmasını istedi.
Sendikalar, İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 1.92 oranında ekim ayı hayat pahalılığının gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını savunarak, verilerin doğru sistem üzerinden alınmadığını ve mevcut sepetin güncelliğini yitirdiğini öne sürdü.
Sendikalar, bu şekilde halka zulüm yapıldığını, buna tepki koymak amacıyla gerekli adımları atacaklarını duyurdu.
Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-iş), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) “hayat pahalılığına ilişkin verilerin doğru zemin üzerinden açıklanmadığı” gerekçesiyle basın açıklaması yaptı.
Başbakanlık binası önünde yapılan basın açıklamasında, sendikaların yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu.
Atan: “Sepetin ivedilikle güncellenmesini istiyoruz”
Basın açıklamasında ilk olarak söz alan Kamu-Sen Başkanı Metin Atan, hükümetin dev adımlar atarak halkı yoksullaştırma devam ettiğini öne sürerek, “Hayat pahalı ile ilgili son çıkan 1.92’lik oran gerçekten komik, üzücü ve bu hükümetin vatandaşa yapacağı en son darbe” dedi, sendikalar olarak bunu protesto ettiklerini açıkladı.
1.92 oranında hayat pahalılığının çıkması için piyasada bazı ürünlerin ucuzlaması gerektiğini ancak hiçbir alanda bunun gözlemlenmediğini söyleyen Atan, hesapların doğru verilerle yapılmadığını savundu, buna tepki koymak adına gerekli adımları atacaklarını bildirdi.
Daha ucuz olan Türkiye’de bile hayat pahalılığının 3.70 çıktığını söyleyen Atan, sepetin ivedilikle güncellenmesi gerektiğine vurgu yaparak, İstatistik Kurumu’ndan hayat pahalılığını neye göre bulduklarına ilişkin izah istedi.
Atan, hükümeti bu konuda “duyarsız” olmakla suçlayarak, “Ya gerekli adımları atacaklar ya da istifa edecekler” dedi.
Maviş: “İstatistik Kurumu’nun verilerine siyaset bulaştı”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, “İstatistik Kurumu’nun verilerine siyaset bulaştı” diyerek, Türkiye’de 3 kusur açıklanan Ekim ayı enflasyonun KKTC’de nasıl 1.92 olabileceğini sordu.
Maviş, İstatistik Kurumu’nun ürünlerini açıkladığı gibi, ürünlere ilişkin verileri hangi marketlerden, manav ya da kıyafet dükkanından aldığını da açıklamasını isteyerek, “Bu halk bu şekilde yönetilmeye maruz bırakılmamalıdır” dedi.
Sepetlerin gerçek rakamlar üzerinde yeniden inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Maviş, elindeki çantadan sebzeler çıkararak basına gösterdi ve ateş pahası olan gıdanın da hayrı olmadığını, bir tanesinin hormonlu, diğerinin ise çürümüş olduğunu söyledi.
Maviş, eline bir kabak da alarak, Kurum’u “kabak kesmekle” suçladı, kabak kesmeye devam ettikleri sürece karşılarında olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Gökçebel: “Hayatı pahalılandırmayın, hayat pahalılığı da vermeyin”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, “halkla dalga geçer gibi açıklamaların artık halkın canına tak ettiğini” söyleyerek, Maliye Bakanlığının “lütufmuş gibi yüzde 48 oranında hayat pahalılığı vereceği” açıklamasına işaret etti, “Hayatı pahalandırmayın, hayat pahalığını da vermeyin” dedi.
Gökçebel, ülkenin her tarafında, birçok kurumda yolsuzluk ve hırsızlık yapıldığını savunarak, sürekli olarak halkın cebinden para çalındığını öne sürdü.
“Asgari ücret nasıl evine et, süt götürecek, onu da hesaplayın, onu da görelim” diyen Gökçebel, halkla dalga geçilerek bir yol alınamayacağının açık olduğunu kaydetti, tepki çağrısında bulundu.
Bengihan: “Yoksulluk sınırının ne olduğu da açıklansın”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan ise, çıkan sonuçlarda amirlerinin talimatlarını uygulayan İstatistik Kurumu çalışanlarının bir suçu olmadığını, sorumluluk alması gerekenin Kurum’un başkanı olduğunu kaydetti.
Bengihan, sepetin 2015 yılından kalma olduğuna ve 8 yıl içerisinde tüketim alışkanlıklarının çok değiştiğine vurgu yaparak, “Hata çıkmasının en büyük sebeplerinden biri budur” dedi. Bengihan, sepetin değişmesinin bu yılın Temmuz ayı tamamlanmasının planlandığını ancak bunun yapılamadığını da ekledi.
“Yoksulluk sınırı altında yüzde 14’lük bir kesimin olduğu” açıklamasını da tepki veren Bengihan, yoksulluk sınırı rakamının ne olduğunu sordu.
Serdaroğlu: “Eylemler ve grevler bizi bekliyor. Bu işin başka yolu yok”
Kamu-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise, hükümetin yoksulluk sınırını açıklamayacağını savunarak, “Hodri meydan açıklasınlar da görelim” dedi.
Serdaroğlu, sepetin de güncellenmeyeceğini çünkü “işlerine gelmediğini” öne sürdü.
Maliye Bakanlığının zamlara tepki verilmemesi için yüzde 48.50 maaş artışı duyurusu yaptığını ileri süren Serdaroğlu, her artış alındığında yüzde 10 ile 20 arasında fakirleşildiğini savundu.
Ezilen halkın bu tiyatroyu izlemekten vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, “Eylemler ve grevler bizi bekliyor. Bu işin başka yolu yok” dedi.