Bülent Ecevit'in siyasi yasağı olduğu yıllarda yaşanmış, İlhan Atamer'in kaleme aldığı bire bir yaşanmış bir olay...
 

25 metre kumaş alamayan yasaklı bir başbakan

1986 yılıydı. Yeni emekli olmuştum. Çok ünlü bir kumaş mağazasının sahibi olan arkadaşım bana emekliliğin ilk günleri sıkılır evde oturamazsın dedi. Gel benim mağazam da hem ön muhasebeyi tutar çalışırsın ve hem de laflarız .Böylece yeni işime başladım. Çalıştığım mağaza 3 katlı muazzam bir yerdi ve burada toplam 16 personeldik. Mağazanın her katında birbirinden farklı ama oldukça kaliteli kumaşlar satılıyordu.
O yıllarda rahmetli Bülent Ecevit'in 1980 askeri darbesinden sonra konan siyasal yasağı halen devam ediyordu. Bir gün akşam üstü saatlerdi. Mağaza kapısının önündeki elemanlar arasında bir telaş olduğu görüldü. Patronla içerdeki ofiste oturuyorduk. Elemanlardan biri koşarak Bülent Ecevit geldi diye haber verdi. Hemen dışarı fırladık. Eski model bir siyah Renault marka otomobilde Bülent Bey ve Rahşan Hanım şoförleri ile gelmişlerdi.
Hoş geldiniz , nasılsınız dedikten sonra bir arzunuz var mı ve size nasıl yardımcı olabiliriz diye sorduk.
Sıkılgan bir tavırla, evimiz de eskiyen bir koltuk takımımız var. Biz bu takımın yüzünü değiştirmeyi düşünüyoruz. Kaplanacak kumaş için sizi tavsiye ettiler. Bu nedenle sizleri rahatsız ettik dedi kibarca Bülent Bey. Çok şaşırdık aniden. Sanki başımdan aşağıya kaynar sular dökülüyor sandım. Yılların siyasetçisi olan ve aynı zamanda başbakanlık yapmış biri evlerindeki eski koltukları değil de sadece yüzlerini değiştirmek istiyordu.
Döşemelik kumaşlarımız alt katta bulunuyor. Lütfen buyurun beraberce inip seçelim dedik.
Top top döşemelik ve çok kaliteli kumaşlarla doluydu mağazanın alt katı. Bizim acaba kaç metre kumaş almamız gerekir" diye sordular.
Ustalar koltukların modelini sordular ve aşağı yukarı 24 metre civarında kumaş gerekir dediler. Kumaşlardan birini seçip işaret etti Rahşan Hanım . Örneğin bu kumaşın metresi kaç lira diye sordu. O günlerde paramızdan daha sıfır falan atılmamıştı. Tezgahtar.....Efendim metresi bin lira dedi. Bülent Ecevit, yani yirmi beş bin lira falan ediyor değil mi" dedi Sorarken yüzü kireç gibi bembeyaz oldu. Kumaşın pahalı geldiğini anlamıştık .Durum anlaşılınca patron kulağıma eğilerek kumaşı hediye edelim dedi. Ben.....Aman sakın lafını bile etmeyelim, onu çok üzeriz dedim. Birbirlerine baktılar ve biz biraz düşünelim sonra tekrar rahatsız ederiz dediler. Onları kapıya kadar geçirip uğurladık.

25 metre kumaş alamayan yasaklı bir başbakan.
Ben ağlamaya başladım. Teselli ediyorlardı, ama nafileydi, kendimi tutamıyordum. Mekânlarınız cennet olsun asil insanlar

Yenidoğan çetesi soruşturması: Savcıyı tehdit nedeni belli oldu Yenidoğan çetesi soruşturması: Savcıyı tehdit nedeni belli oldu

Kaynak: İlhan Atamer'in anıları

Editör: TE Bilisim